19. Hukuk Dairesi 2015/8633 E. , 2016/1218 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı .... arasında akdedilen genel kredi, konut ve taşıt kredisi sözleşmelerine müvekkilinin kefil olduğunu, alınan kredilerin teminatı olarak müvekkilinin eşine ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ayrıca müşteri senetlerinin davalı bankaya verildiğini, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine hesabın kat edildiğini, davalı bankanın borcun tahsili için bir çok icra takibi başlattığını, bu bağlamda ... İcra Müdürlüğü 2007/1098 Esas sayılı dosyasından taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine giriştiğini, davalı bankaya ödemeler yapılarak tüm borcun kapatıldığını, fakat ... İcra Müdürlüğü"nün 2007/1098 Esas sayılı dosyanın akıbeti sorulduğunda dosya borcunun bulunduğunun belirtildiğini ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata ve fazla ödenen bedele ilişkin olarak şimdilik 1.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacıdan dava dilekçesinin ve talep kısmının açıklanması istenmiş olup, bunun üzerine davacı asil tarafından verilen 17.01.2014 tarihli dilekçede; davalı bankaya yapılan ödemeler sonucu borcun bulunmamasına rağmen davalının .... İcra Müdürlüğü"nün 2007/1098 Esas sayılı dosyasından icra takibine devam ederek ipoteğe konu taşınmazın satılmasını sağladığını ve böylece 14.013,64 TL fazla tahsilat yaparak sebepsiz zenginleştiğini belirterek, davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve 14.013,64 TL"nin istirdatına karar verilmesini istemiştir
Davalı vekili, davacının aynı konuda açtığı ve .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/574 Esas sayılı dosyasında görülen davanın reddedildiğini, kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiğini, davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerektiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, fazla ödemenin sözkonusu olmadığını, fazla ödeme var ise de İİK"nun 72/7. maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacının talebinin istirdat talebi olduğu, harcını da bu miktar yönünden tamamladığı, davacı icra tehdidi altında ödenen fazla paranın iadesini istemiş ise de, İİK 72/7. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra iş bu davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava konusu ...İcra Müdürlüğü"nün 2007/1098 sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olunmadığının ve bu dosyadan fazla yapılan tahsilatın istirdatı istemine ilişkindir.
Dava konusu icra takip dosyasında, davalı alacaklı banka tarafından kredi borçlusu dava dışı ... ve ipotek veren ... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde bulunulmuştur. Davacının dava konusu icra dosyasında taraf sıfatı bulunmadığına göre, somut olayda aktif dava ehliyetinin bulunduğundan sözedilemez. Aktif dava ehliyeti, dava şartı olup mahkemece davanın her aşamasında resen gözetilmelidir. Öte yandan dava şartları aleyhe bozma yasağının istisnalarındandır. Dava şartlarının bulunmaması halinde işin esasına girilemez. Hal böyle olunca, mahkemece davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.