Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/21530 Esas 2020/1236 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/21530
Karar No: 2020/1236
Karar Tarihi: 29.01.2020

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/21530 Esas 2020/1236 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın adına rızası dışında bir telefon numarasının çıkarıldığı şikayeti üzerine, sanığın adına sahte bir abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiasıyla açılan suç uydurma davasında, yapılan incelemeler sonucu atılı bulunan imzaların sanık tarafından atıldığı kanaati oluşmuştu. Ancak sanık, abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuş ve Adli Tıp Kurumu tarafından yeniden rapor alınması istenmişti. Ayrıca, hattın kullanımıyla ilgili ödemelerin kim tarafından yapıldığı ve hattan yoğun olarak görüşme yapılan kişilerin kim olduğu gibi hususlar da araştırılmamıştı. Mahkeme, sanığın suçu işleyip işlemeyeceği hususunu tartışmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ve bu sebeple hükmün bozulmasına karar verdi. Sanığın temyiz itirazları doğrultusunda hüküm, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince bozuldu.
Kanun maddeleri:
- Suç uydurma suçunun cezai yaptırımı hakkındaki yasal düzenleme
- Adli Tıp Kurumu raporlarının delil değeri hakkındaki yasal düzenleme
- CMK'nın 231. maddesi (pişmanlık hükümleri)
- 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi (temyiz yoluyla değerlendirme)
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (bozma kararı verilebilecek haller)

8. Ceza Dairesi 2017/21530 E. , 2020/1236 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç uydurma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın adına bilgi ve rızası dışında 0507 167 77 67 numaralı telefon numarasının çıkarıldığına dair şikayette bulunduğu, sanığın adına sahte olarak tanzim edildiğini iddia ettiği hatta ait abonelik sözleşmesi aslı üzerinde Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme neticesinde atılı bulunan imzaların sanığın el ürünü olduğu kanaatini bildirir raporun tanzim edildiğinde sanık hakkında suç uydurma suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; sanığın aşamalardaki savunmasında ısrarla Abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunması karşısında Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden yeniden rapor alınması, sözkonusu hattın ilk tesis tarihinden itibaren ödemelerin kim tarafından, nasıl yapıldığının araştırılması, ayrıca hatta ait HTS kayıtları incelenerek söz konusu hattan yoğun olarak görüşme yapılan kişiler tespit edilerek bu kişilerin suça konu hattı fiilen kimin kullandığı, sanık veya yakını olan birileri ile bu hattan görüşme yapıp yapmadıkları husunda tanık olarak dinlendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Adli sicil kaydı bulunmayan sanığın, üzerine atılı suçun maddi zarar doğurmaya elverişli bir suç olmaması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi karşısında, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık ve kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu tartışılarak CMK.nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.