17. Ceza Dairesi 2019/10158 E. , 2019/11801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Yerel mahkemece Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/02/2015 tarihli hükümlerin dairemizce 22/05/2019 tarih, 2018/6712 Esas ve 2019/8227 Karar sayılı ilamı ile incelenmesinde, sanıklar; ..., ..., ... hakkında kurulan hükümlerin incelenerek karar verildiği ancak katılan vekili tarafından temyiz edilen, sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu yönünden karar verilmediği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/07/2019 tarih 2-2015/122621 sayılı yazıları üzerine anlaşılmakla, önceki tebliğnamesi üzerinden katılan ...Ş. vekilinin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu yönünden başvuru süresi ve kararın niteliği, suç tarihine göre 22/05/2019 tarih, 2018/6712 Esas ve 2019/8227 Karar sayılı kararımızın kaldırılmasına karar verilerek dosya görüşüldü;
I- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; somut olayda; mahkumiyet hükmü kurulan sanıklar ... ve ... tarafından katılana ait 357.398,40 TL değerindeki eşyaların çalındığı anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nun 142/2-h maddesini ihlal eden sanıkların eylemi dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek temel ceza belirlenirken üst hadde yakın temel ceza tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, suretiyle eksik ceza tayini,
II- Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; TCK"nun "Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" başlığını taşıyan 165. maddesi; "Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer mal varlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır" şeklinde düzenlenmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/05/2018 tarih 2014/2-503 Esas ve 2018/199 Karar sayılı kararı da dikkate alındığında, somut olayda, katılana ait iş yerinde ki eşyaların çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, sanık ... savunmalarında "..."in gelerek kendisine ...Porselen"e palet verdiğini, kendisine uzun vadeli çek verdiklerini, bunların işine yaramadığını, bu nedenle paletle takasa girdiğini söylediğini, kendisi ile tanışmalarının iş yerinin arkasındaki araziyi satın almak istemesi ile başladığını, kendisinin malları satın aldığını, mesela bir yemek takımını 500,00 TL bedelle satın aldığını, düşük bedelle almadığını, fatura sorduğunda ise İbrahim"in daha sonra getireceğini söylediğini, halledeceğini söylediğini, bunların çalıntı mal olduğunu bilmediğini, tek hatasının fatura almamak olduğunu" sanık ..."ın da özetle "Oğlu ... ile paletçilik yaptığını, sanık ..."i yanlarına çay içmeye gelip gittiğinden dolayı tanıdığını, sanık ..."in oğlu ile arkadaş olduğunu, oğlu İbrahim"in 2014 yılı Mayıs ayından beri iş yerine kutular içinde ... Porselene ait yemek takımları getirdiğini, bu takımları oğlunun nereden aldığını bilmediğini, kendisine sorduğunda da vermiş olduğu paletler karşılığında bu ürünleri aldığını, bu ürünlerin çalıntı olduğunu bilmediğini" beyan ettikleri, diğer sanık ..."in de bu hususları doğruladığı anlaşılmakla; sanık ..."ın suça konu eşyaları satın alması dışında, hırsızlık eylemini gerçekleştirdiğine yönelik her türlü kuşkudan uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu, sanık ... hakkında da delillerin niteliği ve içeriğine göre açılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
III- Soruşturma aşamasında çalınan bir kısım malların sanıklarda ele geçirildiği ve mahkemece "Ele geçirilen malların değeri de dikkate alındığında sanıklar ... ve ... müdafileri tarafından soruşturma sırasında belirlenen 5.000,00 TL miktarın katılan tarafa PTT hesabıyla gönderildiği, ancak katılan tarafından bu miktarın kabul edilmediği, katılan tarafın kısmi iadeye rızasının olmadığının da tespit edildiği, sanıklar tarafının zarar tazmini konusundaki iradesinin de alınması karşısında; tazminin tevdi mahalline de yapıldığı gözetilerek sanıklar lehine de olacağı dikkate alınarak TCK"nun 168/1. maddesi ile uygulama yapılmasına..." şeklinde kabul edildiği anlaşılmakla; somut olayda suça konu mallların bir kısmının etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyecek şekilde arama kararı ile bulunup iade edildiği, kalan zararın cüz-i bir kısmının ödendiği, katılanın kısmi iadeye de rızasının bulunmadığı, bu nedenle 5237 sayılı TCK"nun 168/1-4. maddesinin şartları oluşmadığı halde yazılı şekilde eksik ceza tayini,
IV- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ve katılan ...Ş. Vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.