MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesi davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13/02/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat.... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:



Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekilinin bozma kararından sonra ancak bozmaya uyulmadan önce verdiği 18.04.2016 tarihli dilekçe ile dilekçe başlığı ve içeriğine göre maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunduğu, ancak Mahkemece duruşmada yinelenen bu talep dikkate alınmadan bozmaya uyulmasına karar verildiği ve aynı oturumda 2 nolu ara karar ile “Davalı vekilinin Yargıtay kararının tavzihe ilişkin dilekçesinin yargılama devam ettiğinden esas hüküm verildiğinde Yargıtay aşamasında değerlendirilmesine,” karar verildiği görülmüştür.
5521 sayılı Yasa döneminde iş yargılamasında tashihi karar olmadığından temyiz incelemesinde yapılması muhtemel maddi hatalar sonucunda hak kaybına sebebiyet verilmemesi için “maddi hata yoluyla kararın değerlendirilmesi” yolu açılmış olup, bu uygulama hem Sosyal Güvenlik ve İş Daireleri hem de Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik uygulaması haline gelmiştir. Maddi hata düzeltme talebi tashihi karar benzeri olup, talebin değerlendirilmesi, sadece kararı veren Yargıtay Dairesinin yetkisindedir.
İlk derece mahkemesinin maddi hata düzeltme talebi üzerine yapması gereken işlem bozmaya uyulmasından önce ise yargılamayı durdurmak ve dosya aslını talebi değerlendirmek üzere ilgili Yargıtay Dairesine göndermektir. İlk derece mahkemesinin talebi değerlendirme hak ve yetkisi yoktur.
Bu itibarla; Mahkemenin içerik itibariyle maddi hata düzeltme talebine ilişkin dilekçe üzerine dosyayı Dairemize göndermemesi hatalı ise de, gelinen bu aşamada “usul ekonomisi ilkesi” dikkate alınarak kararın salt bu nedenle bozulması düşünülmemiştir..
Maddi hataya ilişkin dilekçe değerlendirildiğinde;
Dairemizin 01.03.2016 günlü ve 2014/29713 E., 2016/4409 K. sayılı kararında davalı vekilinin iddia ettiği şekilde bir değerlendirme hatasının olmadığı, bu kararın düzeltilmesi gereken bir hususun bulunmadığı, maddi hataya dayandığı ileri sürülen hususun hukuki takdire ilişkin olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin maddi hataya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz sebeplerinin değerlendirilmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630.00 TL.duruşma avukatlık parası ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 13/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.