22. Hukuk Dairesi 2013/5026 E. , 2013/9958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, vergi iadesi, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde pompacı olarak çalıştığını, günlük çalışma saatinin yirmidört saat olup, ikinci yirmidört saatinde izinli olduğunu, davacının iş sözleşmesinin 13.06.2009 günü mesai bitiminde davalı işveren tarafından haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, belirterek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının işyerini terk ettiğini, yapılan uyarıya rağmen işyerine dönmediğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını, ödenmemiş sair işçilik alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin 11. fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Mahkemece hüküm altına alınan kıdem tazminatına mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekirken “mevduata uygun olarak en yüksek faize” denilmek suretiyle hüküm kurulması hatalıdır.
3-Fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücretlerinin tanık ifadelerine göre belirlenmesi ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay"ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda davacı davalı şirkete ait işyerinde pompacı olarak çalışmışdavacının hafta ve genel tatil alacakları tanık anlatımlarına dayanılarak kabul edilmiştir. Hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının kayda alınmadığı durumlarda dairemizin istikrarlı uygulamasına göre; "hastalık, izin, mazeret gibi nedenlerle çalışılamayacak olduğu günler düşünülerek" bu tür alacaklarda hakkaniyet indirimi yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenle davacının anılan alacaklarından hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.