20. Hukuk Dairesi 2017/7780 E. , 2018/2817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan .../.../2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, .../.../2010 tarihli dava dilekçesinde, ... beldesi, ...sokakta bulunan ve 1954 yılındaki kadastroda tescil harici bırakılan 10000 m² yüzölçümlü tescil harici taşınmazın 1958 yılından beri davacıların zilyedliğinde olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğini iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan .... Hukuk Dairesinin ....../2012 gün ve 12810 E. - 12993 K. sayılı bozma kararı özetle "Mahkemece, çekişmeli parselin 1954 arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakıldığı, yörede orman kadastrosunun 1993 yılında yapılıp kesinleştiği, bu işlemde orman sınırları dışında bırakılmışsa da, orman kadastrosunun kesinleştiği tarihe kadar orman sayılan yerlerden olduğunun kabulünün gerekeceği, bu tarihten sonra, dava tarihine kadar ...yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; getirtilen orman kadastro tutanakları ve askı ilân tutanakları incelendiğinde, Maşukiye beldesinde ilk orman kadastrosunun 1984 yılında yapılarak, sonuçlarının 03.04.1986 ilâ 03.....1986 tarihleri arasında ilân edildiği, itirazsız yerlerde 03.....1986 tarihinde kesinleştiği, davanın ise ........2010 tarihinde yani ...yıllık zamanaşımı süresinden daha fazla süre (... yıl) geçtikten sonra açıldığı, mahkeme gerekçesi ve kararının maddi yanılgıya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile çekişmeli taşınmazın bir bölümünün %30-35 eğimli, fındık ağaçları dikilerek kullanıldığı, bir bölümünün ise %8-... eğimli üzerinde lokanta ve eklentileri bulunduğu, bu yerin önceden tarla olarak kullanıldığı, tarıma engel oluşturacak taşlık, kayalık ya da başka bir yapı bulunmadığı bildirilmişse de; dava tarihinden en az ...-...yıl öncesine rastlayan dönemlerde ve dava tarihine yakın zamanda oluşturulmuş memleket haritaları, amenajman planları ve hava fotoğrafları ile uydu fotoğrafları uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın 1958 yılı memleket haritasındaki görüntüsü ve genel kadastroda tapulama dışı bırakılma nedenine göre imar ve ihya olgusu ve imar ihyadan sonraki zilyetlik süresi üzerinde durulmamıştır.
O halde, mahkemece öncelikle en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihine yakın zamanlarda ve dava tarihinden geriye doğru ... - ...yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş hava fotoğrafları, orijinal renkli memleket haritaları, uydu fotoğrafları bulunduğu yerlerden getirilmeli, daha sonra bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan üç ziraat mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, geniş çevreye uygulanıp, ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, taşınmazın gerçek eğim durumunu ve gerçek yüzölçümünü gösterir rapor alınmalı, öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, parselin eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de teknik verileri içeren ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında parselin çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun .../.... maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırması davacı ve davalı gerçek kişiler ile ortak murisler yönünden de araştırılmalı, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu parselin sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir. " gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, ........2013 tarihli fen bilirkişi krokisinde (B) yeşil renkli ....586,08 m2 yüzölçümlü dava konusu taşınmazın,- krokide (A) olarak belirtilen ve ... .... AHM"nin 2007/170-400 E.K. sayılı kararıyla tescil gördüğü belirlenen 295,08 m2 kısmı hariç davacılar adına tarım arazisi vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline;
Krokide yeşil renkli alan içerisinde (A) ile gösterilen ve ... .... AHM"nin 2007/170-400 E.K. sayılı dosyasında 3543 parsel olarak tescil gördüğü belirlenen 295,08 m2 alana yönelik istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1984 yılında yapılıp, 03.04.986 tarihinde ilân edilerek 03.....1986 tarihinde kesinleşmiş, daha sonra 1992 yılında ... numaralı Orman Kadastro Komisyonunca, daha önce sınırlaması yapılmış ormanların aplikasyonu, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun .../B uygulaması yapılıp, ........1995 tarihinde ilân edildikten sonra kesinleşmişse de, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada her hangi bir işlem görmemiştir.
Yörede genel arazi kadastrosu 1954 yılında yapılıp, 31.....1954 ilâ 31.....1954 tarihlerinde ilân edilmiş, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada orman olarak tapulama dışı bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; dosyadaki bir kısım eksikliklerin tamamlanması ve uzman bilirkişi raporunun hükme yeterli olmaması nedeniyle ek rapor hazırlanması için Dairece .../.../2016 günü geri çevirme kararı verilmiş, bu karar üzerine dosyaya gönderilen belgelerden, yörede 2016 yılında 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince, daha önce tescil harici bırakılan alanların arazi kadastro çalışmasının yapıldığı ve çekişmeli taşınmazlar hakkında 4008 ve 3971 parsel numarası ile kadastro tespit tutanağı düzenlendiği, kadastro müdürlüğünce tutanak ve eklerinin kadastro mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda eldeki davanın varlığının
kadastro tesbitinin kesinleşmesini önleyeceği, davanın kadastro tesbitine itiraza dönüşeceği ve genel mahkemelerin görevinin sona ereceği (3402 sayılı Kanunun ..., ..., ..., ... ve ... maddeleri) gözetilmelidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese de mahkemece her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dava dosyasının kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalı Hazineye verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine .../04/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.