17. Hukuk Dairesi 2016/8396 E. , 2019/3959 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalılar... Sigorta A.Ş., ..., ... vekilince temyiz edilmiş, davalılar ..., ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.03.2019 Çarşamba günü davalılar ..., ... vekili Av. ... ile davalı .... Vekili Av. .... geldiler. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 29.09.2012 tarihinde, müvekkiline ait ....plakalı araç ile, ..."na ait ....plakalı aracın karıştığı kazadan dolayı müvekkiline ait araçta 150.000,00 TL hasar meydana geldiğini, müvekkilinin aracı yetkili serviste tamir ettirerek bedelini yetkili servise ödediğini, müvekkiline ait aracın kaza tarihi itibariyle ... Sigorta A.Ş.’ye kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı ...."nin 08.10.2012 tarihinde bu sigorta poliçesini iptal ettiğini beyan ettiğini, davalılardan .... Sigorta A.Ş."nin kazaya sebebiyet veren ... plakalı aracın kasko ve zorunlu trafik sigortasını yapan şirket olduğunu, davalılardan ..."nun ise .... plakalı aracın sürücüsü olduğunu
belirterek, müvekkilinin ödediği 150.000,00 TL kaza hasar bedelinin, müvekkilinin ödeme yaptığı tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ve her bir davalının yasal ya da sözleşmesel sorumluluğuyla sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında vermiş olduğu 01/07/2015 havale tarihli kısmi ıslah dilekçesi ile;müvekkiline ait aracın tamir edilmediğini, hasarlı şekilde 280.000,00 TL ye satıldığını belirterek aracın satış tarihindeki piyasa değeri ile satış bedeli arasındaki zararın şimdilik 150.000,00 TL sini talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,.... Sigorta AŞ yönünden davanın reddine,... Sigorta AŞ ve davalı şahıslar yönünden davanın kısmen kabulü ile 65.000 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm, davalı ... AŞ vekili, davalılar ... ve ... vekili ve davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı ....Sigorta AŞ" ye yönelik olarak davanın kabulü gerektiğine dair, davalılar ... ve ... vekilinin kusura, dahili dava talebine ve iddianın genişletilmesine dair olan ve aşağıdaki bentlerin dışında kalıp yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava,trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili,hasara uğrayan aracını 8/11/2012 tarihli adi yazılı sözleşme ile dava dışı ..."ya 280.000,00 TL bedelle sattığını belirtmiş ve buna dair satış faturasını ibraz etmiştir.Ancak aynı araç için ve aynı kişiye satışa ilişkin olarak .... Noterliğinin 9/11/2012 tarihli ve 468.600,00 TL bedelli satış sözleşmesi de dosyada mevcuttur. Davacı vekili, noter satışında aracın gerçek satış değeri yerine kasko bedelinin gösterildiğini ve bu nedenle noter satışının gerçek satış rakamını yansıtmadığını iddia etmiştir.
Kural olarak; KTK 20/d maddesi uyarınca araçların geçerli satışı noter sözleşmesi ile(resmi şekilde) mümkün olup haricen yapılan araç satışı geçersizdir. Ancak dosyadaki belgelerin incelenmesinden; araca ilişkin olarak 8/11/2012 tarihli 280.000,00 TL lik adi satış sözleşmesi ve buna dair 280.000,00 TL lik satış faturası bulunduğu ve 468.600,00 TL
satış bedelli noter satış sözleşmesinde ise, aracın kasko değeri olarak 468.600 TL yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Aracın gerçekten ne miktara satılmış olduğunun netleştirilmesi hususu eldeki dava açısından önem arz etmekte olup eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece davacı şirketin kayıtları ve ticari defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak söz konusu aracın gerçek satış bedelinin ne olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli değildir.
3-Mahkemece; davalı .... hakkında husumet yokluğu nedeni ile red kararı verilmiş olduğuna göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi 2.fıkrası gereğince davalı .... yararına tarifenin 2.kısım 2.bölümündeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre;davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin, tazminat miktarına ve davalılar ... ve ... lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik olan temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Kabule göre de; davalı ... AŞ yönünden; aynı kazaya ilişkin olarak hasar gören 34 HG 6641 plaklı diğer araç için yapmış olduğu ödemeler de dikkate alınmadan ve poliçe limiti gözönünde tutulmadan hüküm kurulması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekili ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ..., ... ve... Sigorta A.Ş. verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ... ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ...,... Sigorta A.Ş. ve davacıya geri verilmesine 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.