18. Hukuk Dairesi 2016/7871 E. , 2016/7636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACILAR : ... vd. Vek.Av....
İHBAR OLUNANLAR:1-...
2-...
Dava dilekçesinde, babalığın tespiti talep edilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacı ..."in ve diğer davacıların annesi olan Elfide"nin ... ile evlilik dışı beraberliklerinden davacı ... ile kardeşi Hasan"ın dünyaya geldiğini, bu kişilerin gerçek babasının ... olduğunu ileri sürülerek babalığın tespitini istemiş, mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 303. maddesine göre; babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa, çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar. Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.
Bu hükmün ikinci fıkrasında yer alan "Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü,....sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinda dava açılabilir" hükmü ise.... 15.03.2012 tarihli ve....sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli 28360 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete"de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe gireceğinin
...
kararlaştırılması sebebiyle, ikinci fıkrayla ilgili iptal hükmü 07.03.2012 tarihinde, dördüncü fıkrayla ilgili iptal hükmü ise 21.07.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından açılan babalık davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre sözkonusu değildir.
Somut olayda dava, Türk Medeni Kanunu"nun 301/1, 303/2 maddelerine dayalı olarak açılan babalığın tespiti istemine ilişkin olup mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında babalık davasında çocuk yönünden artık herhangi bir hak düşürücü süre sözkonusu olmadığından mahkemece baba olduğu iddia edilen ve 13.01.1974 tarihinde öldüğü anlaşılan ..."in mirasçılarının belirlenip davanın onlara yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenip iddia ile ilgili taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesinin yapılması, bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan "hak düşürücü süre geçtiğinden" bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.