11. Ceza Dairesi 2016/6122 E. , 2019/6745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklar hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ..."in savunmasında ..."ın bir gün yanına gelerek sanık ... ile kendisi adına şirket kuracağını söylediğini, paraya ihtiyacının olması nedeniyle teklifini kabul ettiğini ve evrakları imzaladığını,..."in adlarına birden çok şirket kurduğunu ve sonra kaçtığını, ..."in araştırıldığında hakkında yüzlerce kişiyi kandırdığının ortaya çıkacağını belirtmesi; sanık ..."ın da savunmalarında benzer şekilde ..."ın kendisine iş bulduğunu söylerek notere götürüp çeşitli evraklar imzalattığını, 2008 yılının Aralık ayında askere gittiğini, ancak hükümlü olduğu için ceza infaz kurumuna gönderdiklerini, 2009 yılının Haziran ayında cezaevinden çıktığını, daha sonra tekrar 2010 yılında cezaevine girdiğini beyan etmesi; tanık olarak dinlenen ..."ın ise sanıkların beyanlarını doğrulamaması; sanık ..."ın belirli tarihlerde cezaevinde bulunduğuna dair savunmasının doğruluğunun araştırılmaması; dosya arasında bulunan 18.10.2012 tarihli vergi tekniği raporunda sanıktan mal veya hizmet alımında bulunduğu Bs-Ba formlarından tespit edilen mükellefler hakkında sahte belge kullanımı yönünden vergi incelemesi yapılması gerektiğinin belirtildiği ancak bu vergi incelemelerinin akıbetine ilişkin bir araştırma yapılmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından;
1)Öncelikle suça konu 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura asıllarının temin edilmesi ile bu faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını, ..."a ait olduğunu söylemeleri halinde; ..."ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla tekrar dinlenmesi ve faturalar kendisine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2)... da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya ..."a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
3)Faturalardaki yazı ve imzaların, ..."a ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
4)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve ..."a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
d)Sanık ..."ın hangi tarihlerde cezaevinde bulunduğunun araştırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
5)Kabule göre de;
a)Sahte fatura düzenleme suçunda, suç tarihinin düzenlenen en son fatura tarihi olduğu cihetle, 2007 yılında yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise temel cezanın üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlendiği hususları birlikte dikkate alındığında; 2008 yılında uygulanacak temel cezanın belirlenebilmesi için bu takvim yılında düzenlenen en son fatura tarihinin tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.