Esas No: 2020/1838
Karar No: 2022/1313
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 8. Daire 2020/1838 Esas 2022/1313 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/1838 E. , 2022/1313 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1838
Karar No : 2022/1313
Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunanlar: 1) (Davalı) ...Kurulu Başkanlığı
Vekili : Av. ...
2) (Davacı) ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 11/12/2019 tarih ve E:2015/12716, K:2019/11735 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacı tarafından savunma verilmemiş olup davalı idare tarafından davacının karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 11/12/2019 tarih ve E:2015/12716, K:2019/11735 sayılı kararı kaldırılarak işin esası yeniden incelendi.
Dava; davacı tarafından, davalı idarenin ...tarih ve ...sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuru kılavuzunda, başvurularda beyan usulünün geçerli olduğu ve her türlü yanlış beyandan adayların sorumluğu olduğunun açıkça belirtildiği, sehven beyanda bulunulduğuna ilişkin iddialarının esasa değer alınmayacağının, dava konusu işlemin ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümünde araştırma görevlisi kadrosuna atamasının yapılmamasına yönelik kısımında hukuka aykırılık bulunmadığı; Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esasların 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "Kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ataması yapılmaz ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez." hükmünün iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 21/01/2015 tarih ve E:2014/1189 sayılı kararıyla, anılan düzenlemenin "bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez" kısmının yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, dava konusu işlemin, davacının bir daha ÖYP'ye başvurusunun kabul edilmemesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin davacının bir daha ÖYP'ye başvurusunun kabul edilmemesine ilişkin kısmının iptaline, davacının ...Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümünde araştırma görevlisi kadrosuna atamasının yapılmamasına yönelik kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı' başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari dava türlerinden iptal davasının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar şeklinde tanımlandığı; 'Dilekçeler üzerine ilk inceleme' başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde yer alan "idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı" hususunun ilk incelemede dikkate alınacağı; 'İlk inceleme üzerine verilecek karar' başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dava konusu işlemin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı hallerde davanın reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Aralık 2013 tarihli ...Üniversitesi'nin ilanı ile Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü'nde araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazanan davacının, mezuniyet genel not ortalamasını yanlış beyan ettiğinden bahisle atamasının yapılmaması sonucunda davacı tarafından, davalı idareye yapılan itirazın ...tarih ve ...sayılı işlemle; ÖYP'ye İlişkin Usul ve Esasların 6. maddesinin 4. ve 5. fıkraları uyarınca Başkanlıklarınca söz konusu hükümler çerçevesinde işlem yapıldığının bildirilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdari işlemler, idarî makamların, kamu gücü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran, muhataplarının hukukî durumlarında değişiklik yapan tek yanlı irade açıklamalarıdır. Buna göre, idari işlemlerin "idari makamlarca tesis edilmiş olma", "tek yanlı olma" ve "icrailik niteliğini taşıma" unsurlarını bünyesinde barındırması gerekmektedir.
Bir işlemin iptal davasına konu edilebilir nitelikte kesin ve yürütülebilir bir işlem olup olmadığının, işlemin ismine veya idarenin isimlendirmesine bakılarak değil, işlemin içeriğine göre belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır.
Bir idari işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem sayılabilmesi; hukuk düzeninde varlık kazanabilmesi için gerekli idarî usulün son aşamasını da geçirmiş bulunmasına, bir başka idari makamın onayına ihtiyaç göstermeksizin hukuk düzeninde değişiklikler meydana getirebilmesine bağlı bulunmaktadır. İlgililerin hukuki durumları üzerinde etki yaparak, ilgililer için yeni hukuki durumlar doğuran, ilgililerin mevcut hukuki durumlarını değiştiren veya ortadan kaldıran işlemler, icrai nitelik taşıyan işlemlerdir. İdarenin belirli konulardaki görüşlerini açıkladığı işlemlerde olduğu gibi, muhataplarının hukuki durumları üzerinde etkide bulunmayan işlemler ise, icrai işlemler değildir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve somut uyuşmazlığın birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu işlemle davacıya, ilgili mevzuat düzenlemelerine yer verilerek, söz konusu hükümler çerçevesinde işlem tesis edildiğinin bildirildiği, dava konusu edilen işlemin bu haliyle kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesince davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.