Esas No: 2021/17693
Karar No: 2022/980
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 2. Daire 2021/17693 Esas 2022/980 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/17693 E. , 2022/980 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/17693
Karar No : 2022/980
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; ...İl Emniyet Müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, 2014 yılı terfi değerlendirme sonucunda komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin ...günlü, ...sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
.... İdare Mahkemesinin ...günlü, E:..., K:...sayılı kararıyla, dava konusu işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının terfiyi hak ettiği tarihten itibaren davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup, anılan kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay Beşinci Dairesinin 17/01/2019 günlü, E:2016/20631, K:2019/448 sayılı kararıyla, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmı gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmış, kabule ilişkin kısmı ise bozulmuş, davalı idarenin aleyhine olan kısmının düzeltilmesi istemi de aynı Dairenin 18/11/2020 günlü, E:2019/3837, K:2020/5277 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin kısmen bozma kararına uyularak bozulan kısım yönünden verilen .... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi istemi yönünden uyuşmazlık değerlendirildiğinde; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının, davacının doğrudan terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, davalı idarece tespit edilen hususlara göre davacının durumunun "yeniden" değerlendirileceği ve davacının terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirleneceği gerekçesiyle, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş; yargılama giderlerinin yarısı davacı üzerinde bırakılmış ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hakkında beraat kararı bulunduğu, Mahkemesince eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığı, davalı idare nezdinde çalışmıyor olmasının geçmişe dönük parasal haklarından mahrum kalması sonucunu doğurmayacağı, parasal hakların ödenmesi ile ilgili davanın kabulüne veya reddine dair karar verilmesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin aleyhe hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARENİN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması; davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, bu kısma yönelik davacının temyiz talebinin kabulüyle, Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararı uyarınca doğrudan Dairemiz esasına alınan dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının, Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik davacının temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Kararlarda bulunacak hususlar'' başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği, 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın, dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olmasıdır.
Somut olayda, davacının "komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem" hakkında verilen iptal kararı "yeniden değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesiyle onanmış olup, nihayetinde "iptal kararı" bu şekilde kesinleşmiştir. Bu işleme bağlı olan parasal hak talebi ile ilgili olarak verilen nihai kararda ise, " davacının durumunun davalı idarece yeniden değerlendirileceği ve davacının terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirleneceği gerekçesiyle, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur. Ancak, bu "karar verilmesine yer olmadığına" ilişkin hüküm, işlemin hukuka uygunluğunu saptayan ya da davacının haksız olduğunu ortaya koyan nitelikte bir hüküm olmayıp, yalnızca konuyla ilgili henüz karar verilemeyeceğini tespit etmektedir. Başka bir ifade ile davanın esası hakkında bir karar verilmiş değildir.
Bu itibarla, parasal hak talebinin bağlı olduğu işlem hakkında iptal kararı verildiği ve temyizen incelenen kararda, dava konusu parasal hak talebi hakkında "hukuka aykırılık" yolunda bir tespit yapılmadığı dikkate alındığında, yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılarak, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan "... aşağıda dökümü yapılan 159,40 TL yargılama giderinin 80,00 TL'lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 79,40 TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idarece karşılanan 111,40 TL posta giderinin 61,40 TL'lik kısmının davalı idare üzerinde bırakılmasına, geriye kalan 50,00 TL'lik kısım ve kararın verildiği tarihte geçerli olan A.A.Ü.T. gereğince belirlenen 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, ..." ibaresinin "...aşağıda dökümü yapılan toplam 159,40-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idarece karşılanan 111,40 TL posta giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, ..." şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile karar verilmesine yer olmadığı yolunda ...İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Temyiz aşamasında davacı tarafından yapılan ...TL yargılama giderlerinin yarısı olan ...TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısının davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda haksızlığı yolunda bir tespit yapılmayan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.