Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1218
Karar No: 2022/225
Karar Tarihi: 02.03.2022

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1218 Esas 2022/225 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1218 E.  ,  2022/225 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/1218
    Karar No : 2022/225

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca 2008 yılının Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
    ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:
    İnceleme elemanına süresinde ibraz edilemeyen 2008 yılına ait defter ve belgelerin mahkemeye ibraz edilebileceğinin dava dilekçesinde belirtilmesi üzerine ara kararıyla davacıdan 2008 yılına ait defter ve belgeler istenilmiş, defter ve belgelerin ibrazı üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
    Yeminli mali müşavir tarafından düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte bulunmuştur.
    Bilirkişi raporunda, 2008 yılına ait katma değer vergisi beyannamelerinde indirilecek katma değer vergisi olarak beyan edilen tutarlarla incelemeye ibraz edilen faturalardan tespit edilen indirilecek katma değer vergisi tutarları arasında farklılıklar bulunduğu belirtilmiş, davacı tarafından beyan edilen indirilecek katma değer vergisi tutarları yerine, davacının mahkemeye ibraz ettiği ve kanuni defterlere kayıtlı mal ve hizmet alış faturalarında yer alan indirilecek katma değer vergisi tutarları esas alınarak davacının beyan tablosu yeniden düzenlenmiştir.
    Bilirkişi tarafından düzenlenen beyan tablosu dikkate alındığında dava konusu 2008 yılının Ocak ilâ Kasım dönemlerine ilişkin katma değer vergisinin bir kısmında hukuka uygunluk, bir kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı, 2008 yılının Aralık dönemine ilişkin katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Olayın özelliği, matrah farkının davacının beyanlarından bulunması ve defter ve belgelerin mahkemeye ibraz edilmiş olması hususları dikkate alındığında üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının bir kata indirilmesi gerekmektedir.
    Mahkeme bu gerekçeyle Ocak ilâ Kasım dönemlerine ait cezalı tarhiyatları azaltmış, azaltılan vergi ve vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının bir kata isabet eden kısmı yönünden davayı reddetmiş, tarh ve ceza kesme işlemlerini fazlaya isabet kısmı yönünden iptal etmiş; Aralık dönemi için hüküm kurmamıştır.
    Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 14/02/2019 tarih ve E:2016/4054, K:2019/1042 sayılı kararı:
    Defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacının daha sonra dava aşamasında bunları mahkemeye ibraz etmesi üzerine, bu defter ve belgeler üzerinde sadece idareye inceleme yaptırılarak karar verilmesi gerekirken bilirkişi incelemesi yaptırılarak düzenlenen rapora dayanılarak karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Vergi Usul Kanunu'nda, vergi ziyaı cezasının ziyaa uğratılan verginin kaç katına göre hesaplanacağı hususu eylemin niteliğine göre tayin edilmiş olup ibraz yükümlüğünü yerine getirememesine neden gösterdiği durumları kanıtlayamayıp zorlayıcı bir nedene bağlı olmaksızın defter ve belgeleri incelemeye yetkili olanlara ibraz etmeyen ve bu eylemi Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi kapsamında bulunan davacı adına, ziyaa uğratılan verginin üç katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından ve uyuşmazlığın niteliği, matrahın bulunuş şekli ve benzeri sebepler cezanın üç kattan bir kata indirilmesini hukuka uygun kılmayacağından, vergi mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan tutarının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası hukuka uygun düşmemiştir.
    Daire bu gerekçeyle, temyize konu kararın cezalı tarhiyatın kısmen iptaline ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.
    ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:
    Vergi Mahkemesi, ilk kararının davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkrasının temyiz edilmeksizin kesinleştiğini belirttikten sonra temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Üçüncü Dairesince bozulan hüküm fıkrası yönünden, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Israr kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararı uyarınca, davacının mahkeme aşamasında ibraz edebileceğini belirtiği defter ve belgeler istenilerek anılan kararda belirtilen inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan yeniden verilecek kararda, ısrar kararında 2008 yılının Aralık dönemine ilişkin vergi ve ceza yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı gözetilerek ve temyize konu vergi ziyaı cezaları yönünden ayrıca (dava konusu edilmeyen özel usulsüzlük cezası dikkate alınarak) 213 sayılı Kanun'un 336. maddesinde yer verilen kurallar çerçevesinde değerlendirme yapılarak davanın reddi yolunda temyiz edilmeksizin kesinleşen vergi tutarları üzerinden vergi ziyaı cezasının bir katını aşan kısmı yönünden Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararı ile 213 sayılı Kanun'un 344 ve 359. maddeleri dikkate alınmak suretiyle yeniden karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    I- Vergi Mahkemesinin ilk kararında, 2008 yılının Ocak ilâ Kasım dönemlerine ilişkin cezalı tarhiyatın kısmen kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemi hakkındaki inceleme:
    Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla, davacılar tarafından mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının, bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından mahkemeye ibraz edilen defter ve belgeler davalı idareye gönderilmemiş, defter ve belgeler üzerinde yeminli mali müşavire yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor dikkate alınarak ısrar kararı verilmiştir.
    Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararına göre ise davacının defter ve belgelerinin davalı idareye gönderilerek ve idarenin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiğinden ısrar kararının söz konusu hüküm fıkrasının bozulması gerekmektedir.
    II- Kararın, davanın reddi yolunda verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen vergilerin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemi hakkındaki inceleme:
    Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararından sonra oluşan yeni hukuki durum göz önüne alındığında, tarhiyatların davanın reddi yolundaki kararla hüküm altına alınan vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısmı yönünden Mahkemece yeniden yapılacak değerlendirmeden sonra ulaşılacak kanaate göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu nedenle, ısrar kararının değinilen hüküm fıkrasının bozulması icap etmiştir.
    III- 2008 yılının Aralık dönemine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden hukuki değerlendirme:
    Dava dilekçesinde, 2008 yılının Aralık dönemine ilişkin tarh eden katma değer vergisi ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılmasının istenilmesine karşın Vergi Mahkemesince, bu döneme ilişkin cezalı tarhiyat hakkında gerekçeye yer verildiği ancak hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.
    2577 sayılı Kanun'un 22 ve 24. maddelerinde yer verilen usul hükümlerine aykırı karar verilmiş olması nedeniyle anılan maddelere uygun inceleme yapılarak ve işbu kararda (I ve II numaralı başlığında) yer verilen değerlendirmeler dikkate alınarak cezalı tarhiyatın bu kısmı yönünden karar verilmek üzere vergi mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.
    IV- Bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda değerlendirilmesi gereken hususlar:
    Bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda ayrıca davacının yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesine yönelik fiilinin, hem vergi ziyaı cezasının hem de (özel) usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirir nitelikte olup olmadığı; vergi ziyaı cezasının kesilmesinde özel usulsüzlük cezasının da kesildiği hususunun dikkate alınıp alınmadığı ve bu cezaların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 336. maddesinin dikkate alınarak mukayese edilip edilmediğinin değerlendirilmesi (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 21/10/2020, E:2019/1467, K:2020/1051) suretiyle hüküm kurulacağı tabiidir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
    2- ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
    3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
    2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi