Esas No: 2021/4815
Karar No: 2022/789
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay 13. Daire 2021/4815 Esas 2022/789 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/4815 E. , 2022/789 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4815
Karar No:2022/789
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av…
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı yayın kuruluşu tarafından, Amasya il merkezine yönelik 96.3 MHz frekansından "Radyo 5" çağrı işareti ile izinsiz radyo yayını yapıldığından bahisle 6112 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca izinsiz yayının durdurulması yönünde uyarılmasına ilişkin … tarih ve E…. sayılı işlem ile bildirilen … tarih ve … sayılı … (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 6112 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp, karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde, sadece 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi uyarınca karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşlarının, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla, yayınlarına devam edeceklerinin kurala bağlandığı, bu yerlerin genişletilebileceğine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, davacı şirketin 1995 yılındaki yayın lisansı başvurusu üzerine yayın izni verilen alanın Amasya ili Merzifon ilçesine yönelik olduğu, Amasya il merkezinde herhangi bir yayın izni bulunmadığı anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen, izinsiz yayın yapılan yerdeki yayının durdurulmasına dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Üst Kurul'a 3984 sayılı Kanun kapsamında yerel radyo (R3) yayın lisansı başvurusunda bulundukları, bu başvuruya istinaden Amasya ilinde yayın hakkına sahip oldukları, davalı idarenin kurulduğu tarihten itibaren 25 yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen, frekans tahsisine ilişkin ihaleler ve gerekli sair düzenlemelerin hâlen yapılmadığı, bu durumun yayında olan kuruluşlar ile ilk defa yayın yapmak isteyen kuruluşlar arasında haksız rekabete, aynı zamanda Anayasayla güvence altına alınan "ifade hürriyeti" ve "basın hürriyeti"nin ihlâline yol açtığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacı kuruluşa Amasya ili Merzifon ilçesine yönelik verilen yayın izninin tüm şehir genelinde yayın yapmasına imkân sağlamayacağı, Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde karasal ortamdan radyo ve televizyon yayını yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yayın alanını genişletmelerinin mümkün olmadığı, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile duruşma yapılmadan verilen Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de Anayasa’nın 141. maddesinde düzenlenen "yargılamanın açık ve duruşmalı" yapılması ilkesidir. Yargılamanın açıklığı ilkesinin amacı, yargısal mekanizmanın işleyişini kamu denetimine açarak yargılama faaliyetinin saydamlığını güvence altına almak ve yargılamada keyfiliği önlemektir. Bu yönüyle, hukuk devletini gerçekleştirmenin en önemli araçlarından biridir.
Adil yargılanma hakkının düzenlendiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesindeki “aleni yargılamanın” varlığı, zorunlu olarak “sözlü yargılama” hakkını da içerir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı; üçüncü fıkrasında, duruşma talebinin, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Anılan maddeye göre, taraflardan birinin isteği üzerine, duruşma yapıldıktan sonra uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket vekili tarafından verilen ve 14/12/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren dava dilekçesinde duruşma yapılması isteminde bulunulduğu hâlde, Mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının duruşma istemi göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi, hem Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan âdil yargılanma hakkına, hem de 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin açık ve emredici kuralına aykırı olduğundan, usûl hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte eksiklik olarak değerlendirilmesi gereken bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektirmektedir.
Bu itibarla, dava dilekçesinde duruşma yapılması istenilmesine rağmen, duruşma yapılmaksızın verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.