17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1129 Karar No: 2019/11790 Karar Tarihi: 03.10.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/1129 Esas 2019/11790 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, müştekinin cebindeki para çaldığı gerekçesiyle hırsızlık suçundan yargılandığı ve yerel mahkeme tarafından suçun işlendiği kabul edilerek mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Ancak, cami şadırvanının bulunduğu yerin bina veya eklentisi olup olmadığının belirlenmemesi nedeniyle eksik kovuşturma yapıldığı ve hüküm kurulması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, iddianamede yer alan mahkumiyet talebine rağmen sanığa ek savunma hakkı verilmediği belirtiliyor. Suç tarihinin 6545 sayılı kanunun yürürlük tarihi sonrasına denk geldiği ve alt sınır cezanın 5 yıl olduğu halde sanığa 3 yıl hapis cezası verildiği belirtilerek eksik ceza tayini yapıldığı ifade ediliyor. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nun 142/2-b maddesi ve CMK'nun 226. ve 326/son maddesi vurgulanıyor.
17. Ceza Dairesi 2019/1129 E. , 2019/11790 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, camiye ait şadırvanda, müştekinin muslukların üzerindeki askılığa astığı ceketinin cebindeki parayı çaldığının ve somut olayda, cami dışındaki şadırvanın bulunduğu yerin ibadete ayrılmış yer sayılamayacağının anlaşılması karşısında; cami şadırvanının bulunduğu yerin bina veya eklentisi olup olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre, sanık hakkında hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile TCK"nun 142/2-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçundan hüküm kurulması, Kabule göre de, 2-Bismil Cumhuriyet Başsavcılığının 16/02/2015 tarihli iddianamesinde sanık hakkında TCK’nun 142/1-a maddesi uyarınca mahkumiyet talep edilmesine rağmen sanığa ek savunma hakkı verilmeden, aynı Yasa"nın 142/2-b maddesi uygulanmak suretiyle CMK’nun 226. maddesie aykırı davranılması, 3-Suç tarihinin 6545 sayılı Kanun"un yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden sonra olduğu ve suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun"un değişikliği sonrası 5237 sayılı TCK"nun 142/2-b maddesindeki alt sınır 5 yıl hapis cezası olduğu halde, temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak tayin edilmesi sureti ile sanık hakkında eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 03.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.