17. Hukuk Dairesi 2016/9890 E. , 2019/3951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 23/05/2012 tarihinde dava dışı .... ve davalılar murisi ... plaka tescilsiz iki ayrı motosikletle seyir halindeyken kendi şeritlerinden çıkarak karşı şeritte hareket halinde bulunan... sevk ve idaresindeki traktör ile çarpıştıkları, kaza sonucunda davalılar murisi ..."ün öldüğü, motosiklette bulunan yolcu ..."in yaralandığı, soruşturma dosyasında ..."ün sorumlu bulunduğu, davacı kurumca 57.780,00 TL maluliyet tazminatının yolcu ..."e ödendiği, ödenen tazminatın rücu edilmesi için ... İcra müdürlüğü"nde takip başlatıldığı, yapılan söz konusu icra takibine davalı borçluların haksız itiraz ettiği, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, miras bırakan ... vefat ettiğinde üzerine kayıtlı her hangi bir mal varlığının bulunmadığı, kazadan kaynaklanan bir borcun söz konusu edildiği, terekede aktif her hangi bir mal varlığı olmadığı, borç olduğundan terekenin borca batık olduğu, borca batık olması sebebiyle mirasçıları açısından ..."ün mirası hükmen reddedilmiş sayıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Güvence Hesabı tarafından olay tarihinde trafik sigortası bulunmayan, davalıların murisinin sürücüsü bulundukları aracın sebebiyet verdiği kaza nedeniyle,
yaralanan 3. kişiye ödenen maddi tazminatın itirazın iptali şeklinde davalılardan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda; mahkemece mirasın hükmen reddedilmiş sayılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davalılar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davanın açıldığı tarihte, davalıların miras bırakanının terekesinin borca batık olduğu ve mirasın reddedilmiş sayılacağı henüz belli değildir. Davacıdan, davanın açıldığı tarihte bu hususları bilmesi ve öngörmesi de beklenemez. Bu durumda; mahkemece, davacının davanın açıldığı tarihte dava açmakta haklı olduğu ve davanın ret nedeni gözetilerek, davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, nispi vekalet ücreti hesap ve takdir edilmiş olması, dosya kapsamına, hakkaniyete, usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi, yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiklerinden 2015 yılı AAÜT uyarınca 7.060,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.