16. Hukuk Dairesi 2016/15791 E. , 2019/7751 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 26.11.2019 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda,...Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 13 parsel sayılı 3.225,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacı ... ile davalılar ... ve arkadaşlarının kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek, davalılar adına olan zilyetlik şerhlerinin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde keşif giderlerini yatırmaması nedeniyle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve mevcut dosya kapsamı itibariyle de davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin, süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince kurulan ara kararda ve bu ara karara istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir sürenin tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemenin keşif ara kararında, çekişmeli taşınmazların başında dinlenilmelerine karar verilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları için yasal zorunluluk olmasına rağmen herhangi bir ücret takdir edilmemiş, bu kişilerin tebligat çıkarılmaksızın taşınmaz başında hazır edilmelerine karar verilmiş, keşif ara kararında kaç bilirkişi alınacağı ve bunların uzmanlıklarının ne olacağı açıklanmamış, gider kalemleri tek tek ve ayrıntılı şekilde yazılmamıştır. Mahkemenin keşif ara kararı, yasada öngörülen şekilde oluşturulmadığından, sözü edilen ara kararda belirtilen kesin süreye uyulmamış olması, davacı tarafın keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması sonucunu doğurmaz. Mahkemece, usulüne uygun olmayan ara kararına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dosyada 01.03.2013 tarihinde görevsizlik kararlarından önce yapılmış bir keşif bulunduğu halde, mevcut deliller de değerlendirilmeksizin keşif giderinin yatırılmaması sebebiyle davanın ispatlanamadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.