17. Hukuk Dairesi 2016/9943 E. , 2019/3950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 07.02.2014 tarihinde davalının işleteni olduğu davacıya trafik sigortalı aracın, dava dışı sürücü ....ın alkollü ve ehliyetsiz bir şekilde sevk ve idaresindeyken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araç içindeki yolcunun yaralandığını, yaralanan yolcu ...."ya işgöremezlik tazminatı olarak 23/09/2014 tarihinde 62.040,32 TL tazminat ödendiğini, ehliyetsizlik ve alkollü araç kullanımı nedeniyle poliçe hükümlerinin ihlal edildiğini beyanla ....İcra Müdürlüğü"nün 2014/16894 sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu beyanla davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20"den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hak sahibinin maluliyeti hususunda araştırma yapılması ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının davasının kabulü ile.... İcra Müdürlüğü"nün 2014/16894 sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 62.040,32 TL"nin %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davacının üçüncü kişiye ödediği tazminatın, araç sürücüsünün alkollü ve ehliyetsiz olması nedeniyle davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının rücu hakkı kapsamının belirlenmesi bakımından, ödeme yaptığı 3. kişinin kaza nedeniyle uğradığı işgöremezlik oranının doğru biçimde tespiti önem kazanmaktadır. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde dava dışı ..."nın maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Devlet Hastanesi raporunda, kişinin %17 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığı belirlenmiştir. Davacı ... tarafından yaptırılan aktüer hesap raporunda da, bu rapora göre hesaplama yapılmıştır.
Bu durumda mahkemece; davaya konu kazada yaralanıp kalıcı maluliyete uğrayan 3. kişinin, kaza tarihi itibariyle uğradığı maluliyet oranı dahilinde davacının rücu hakkı kapsamının belirlenmesi gerektiği gözetilerek; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde ve kaza tarihine göre ..."nın işgöremezlik oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak maluliyet oranı tespit edildikten sonra dava dışı ..."nın talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için, konusunda uzman bir aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3- Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, 3. kişi sigortalı araçta yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasında hak sahibi ...;
sigortalı araç sürücüsü ...."un arkadaşı olduğunu, olay tarihinde alkol almak üzere evinden aldığını, dönüşte kazanın meydana geldiğini beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, mahkemece hatır taşıması konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece davalı vekilinin hatır taşıması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4-Yargılamayı gerektiren alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.