Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7547
Karar No: 2012/2842

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/7547 Esas 2012/2842 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/7547 E.  ,  2012/2842 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, bir başka anlatımla, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yaranının kalmamış olması gerekir.
    Dava; 14.01.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalının oğluna Kurumca yapılan tedavi giderlerinin, kazaya sebep olan aracın sürücüsünden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Yasa Koyucu tarafından, trafik kazası nedeniyle sağlık hizmet sunucularınca verilen tedavi hizmet bedellerinin tamamının .... tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ....tarafından karşılanır.
    Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15"ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak .....sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 03.06.2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14"üncü maddesinde düzenlenen durumlar için .... Hesabı tarafından... aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta
    şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve... bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50"sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir….” Hükmü getirilmiştir.
    6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de " bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri .... tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59"uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve ... yükümlülükleri sona erer…..” hükmü öngörülmüştür.
    2918 sayılı ..1. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin yada şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır.
    Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanmasından doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Ne var ki; anılan Yasanın 59 ve Geçici 1. maddelerinde, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiş olup, yasanın açık hükmü karşısında, sorumluluğun ancak yapılacak aktarım sonrasında ortadan kalktığının kabulü gerekir. Nitekim bu husus 27.8.2011 tarihli 28038 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte de vurgulanmıştır. Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işletenin (bu kapsamda araç sürücüsünün de) yararlanması gerekeceği, ancak; zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği belirgindir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, tedavi giderleri kapsamında 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. maddelerinde belirtilen tutarların sigorta şirketleri tarafından aktarılıp aktarılmadığı araştırılmalı, aktarım yapılmış olması halinde davalının sorumluluğunun ortadan kalktığı kabul edilmelidir. Aktarım yapılmadığının anlaşılması halinde ise; davanın yasal dayanağını teşkil eden 5510 sayılı Yasanın 76. maddesinin son fıkrası uyarınca davalının Kurumun rücu alacağından sorumlu olup olmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
    5510 sayılı Yasanın 76. maddesinin son fıkrasında “Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir." hükmü öngörülmüş olup, yapılacak yargılamada; madde de yer alan “mahkeme kararı”ndan amaçlanın, rücu davasına bakan mahkemenin verdiği karar olduğu, bir başka ifade ile, rücu davasına bakan mahkemenin, anılan maddede belirtilen sorumluluğa ilişkin unsurların oluşup oluşmadığını, ön sorun olarak kabul ederek bu kapsamda yaptığı inceleme sonucunda, sorumluluğu tespitine ilişkin olarak verdiği karar anlaşılmalıdır.
    Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi