Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip dayanağı bononun keşide yerine  ..., ...., .... adi ortaklığı  yazılmak suretiyle ortaklardan her biri tarafından ayrı ayrı imzalandığı tesbit edilmiştir.
Borçlar Kanununun 520.maddesine göre adi ortaklığın hükmü şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle icra takibinde adi ortakların ayrı ayrı gösterilmesi ve ayrı ayrı ödeme emri tebliği gerekir.
Somut olayda, alacaklının yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler hakkında  kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi yapıldığı ve borçlu şirketlere ayrı ayrı örnek 10 numaralı ödeme emri gönderildiği anlaşılmaktadır. Ancak ödeme emrinde adi ortaklığı oluşturan şirket yetkililerinin isimleri belirtilerek bu kişilerinde borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıklamasının yapıldığı görülmüştür. BK. nun 534. maddesine göre; “ Hilafı mukavele edilmiş olmadıkça, şerikler, birlikte yahut bir mümessil vasıtasiyle üçüncü şahsa karşı deruhde etmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes"ul olurlar.”  Takip dayanağı bonoyu düzenleyen adi ortaklığın ortakları ... ..., ..., .... olup, anılan şirketlerin yetkilileri adi ortaklığın şahsen ortağı olmadıklarından adi ortaklığın borcundan sorumlu tutulamazlar.
O halde Mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.