1. Ceza Dairesi 2017/2229 E. , 2018/1693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
ÖLDÜRÜLEN : ...
SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet.
HÜKÜM : b- TCK.nun 81, 29, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası,
b- 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500.TL adli para cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Maktul ve dosyadaki suçla bir ilgileri olmayan ... ve ..."in gerekçeli karar başlığında "katılan" olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir hata olarak kabul edilmiş,
Müdafiinin 1 haftalık yasal süre içindeki temyizinden sonra, sanığın dilekçesiyle hükmün onanmasını talep ettiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/02/2008 gün ve 1-9/15 sayılı kararına göre CMK.nun 266. maddesi uyarınca bu hususun temyizden vazgeçme niteliğinde bulunduğu, katılan ..."nun 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan açılan kamu davasına katılma, verilen hükmü temyiz ve kasten öldürme suçundan kurulan hükmü duruşmalı inceleme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz ve duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiş, inceleme kasten öldürme suçundan kurulan hükmün katılanın temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmış,
Katılan ..., temyiz dilekçesinde açıkça talep etmediğinden, şahsi hak niteliğindeki vekalet ücretine ilişkin katılan aleyhine bozma yapılamayacağından tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın, maktul ..."yı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, katılanın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa, tüm dosya kapsamına göre; maktulün, sanığın ortak olarak işlettiği plaj işletmesinde kısa bir süre önce çalışmaya ve iş yerinde çalışan işçilere tahsis edilmiş olan dairede kalmaya başladığı, ancak maktulün rahatsızlık veren davranışları nedeniyle sanığın ortağı tanık Ömer tarafından işten çıkarıldığı, işten çıkarılınca kaldığı evden de çıkmasının istendiği, ancak maktulün kaldığı yeri boşaltmadığı gibi anahtarı diğer işçilerden alarak eve gittiği, durumun sanığa telefonla bildirilmesiyle, sanığın sinirlenerek maktulün kaldığı daireye gittiği, maktule evden ayrılmasını söylediği, maktulün ayrılmayı kabul etmemesi ve sanığa küfretmesi nedeniyle tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bu sırada sanığın taşıdığı ruhsatsız tabanca ile ateş ederek maktulü öldürdüğü anlaşılan olayda, 12 yıl ile 18 yıl arasında ceza öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulaması sırasında asgari düzeyde indirim tayini gerekirken yazılı şekilde 15 yıl ceza belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
TCK"nun 53. maddesi yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 10/04/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.