11. Ceza Dairesi 2016/5193 E. , 2019/6728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, sahte fatura kullanmak, defter ve belgeleri ibraz etmemek
HÜKÜM : 2009, 2010, 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından mahkumiyet,
2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte belge kullanmak suçlarından beraat,
Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan mahkumiyet
I-Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafilerinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamada toplanan deliller gerekçeli kararda incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık hakkında sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarından verilen mahkumiyet ve beraat hükümlerine yönelik sanık müdafileri ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
1-Vergi mükellefi olan ... Nakliyat Ltd. Şti"nin ortağı ve yetkilisi olan sanık ... hakkında 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasının sadece sahte fatura kullanmak suçuna ilişkin alındığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için; faturaların sayısı ve miktarı nazara alınarak sanığın yetkilisi olduğu şirketin düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması; bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, kendilerinden sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; ve yüklenen sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin sanığın ayrıntılı savunması alındıktan sonra toplanan tüm deliller birlikte tartışılarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-213 sayılı VUK"nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa ve dayanağı olan vergi suçu raporu ile eklerinin "2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarına ilişkin olduğu; Torul Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 02.01.2012 tarih ve 2012/1 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçlarının yanında “2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında sahte fatura kullanmak suçundan verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından; sanık hakkında “2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından mütalaa verilip verilmeyeceği sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
26.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.