Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15596
Karar No: 2019/7747
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15596 Esas 2019/7747 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kadastro sonucunda taksim edilen taşınmazlarda kendisine ait olan hisselerin, taksime aykırı şekilde davalılar tarafından satıldığını öne sürerek, 200.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay tarafından onanmıştır. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve genel zamanaşımı süresi içinde taksim sözleşmesi uyarınca dava açılmamış olmasına göre, temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesiyle düzenlenen hak düşürücü süre ve özel bir zamanaşımı süresi öngörülmeyen miras taksim sözleşmelerinden doğan borçların genel zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığına dikkat çekilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2016/15596 E.  ,  2019/7747 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 26.11.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vd. vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., kadastro sonucunda 1/3 payla kendisi ile davalıların murisi ... ve dava dışı ... adına 12.05.1971 tarihinde tespit ve 02.06.1998 tarihinde hükmen tescil edilen 440, 441, 442 ve 443 parsel sayılı taşınmazların, diğer kayıt maliki olan kardeşleri ile arasında 08.05.1973 tarihli noterde yapılan miras taksim sözleşmesi ile krokiye de bağlanmak suretiyle taksim edildiğini ve bu taksim sonucunda 440 ve 443 parsellerin belirli bölümlerinin kendisine isabet ettiğini, ancak taşınmazların imar görmesi sonucunda 440 parsel sayılı taşınmazın 38 ada 1 parsel ve 9251 ada 2 parsel, 443 parsel sayılı taşınmazın 9248 ada 3 parsel ve 9276 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara gittiğini ve taksime aykırı şekilde davalılar tarafından satıldığını öne sürerek, aralarındaki taksim sözleşmesi uyarınca bu parsellerdeki kendisine ait olması icap eden hisselerin bedeli olan 200.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle dava açmış, keşif neticesi davanın değerini 992.301,09 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı kadastro tespit tarihinden sonra yapılan miras taksim sözleşmesine dayalı olarak dava açtığına göre, mahkemenin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenmiş bulunan hak düşürücü sürenin geçtiği yönündeki kabulünde isabet bulunmamakta ise de; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 08.05.1973 tarihli taksim sözleşmesinden sonra, çekişmeli taşınmazların 02.06.1998 tarihinde kesinleşen kadastro mahkemesi kararı ile tespit gibi paylı olarak davacı ve paydaşları adına tescil edilmesine ve davacı yanın bu kararın kesinleşmesinden sonra, miras taksim sözleşmelerinden doğan borçlar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden genel zamanaşımı süresi içinde taksim sözleşmesi uyarınca dava açarak sözleşmenin ifasını istememiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi