Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/18338
Karar No: 2014/2012
Karar Tarihi: 24.02.2014

Silahlı terör örgütü üyesi olma - patlayıcı madde - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/18338 Esas 2014/2012 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2013/18338 E.  ,  2014/2012 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütü üyesi olma, patlayıcı madde
    bulundurma, mala zarar verme, genel güvenliğin
    kasten tehlikeye sokulması, silahlı terör örgütünün
    propagandasını yapma, 6136 sayılı Kanuna
    aykırılık
    Hüküm : 1- Sanıklar ..., . TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    3- Sanık ... hakkında; a) TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    b) TCK"nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 52/2-4, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    c) TCK"nın 152/1-a, 152/2-a, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet (3 kez)
    d)TCK"nın 170/1-c, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    4- Sanık ... hakkında; a) TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63, 54. maddeleri uyarınca
    mahkumiyet, müsadere
    b) TCK"nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 52/2-4, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    c) TCK"nın 152/1-a, 152/2-a, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
    5- Sanık ... hakkında; Silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan; Hüküm kurulmadı.
    6- Sanık ... hakkında; a) TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    müsadere
    b) 6136 sayılı Kanunun 15/1, 3713 sayılı Kanunun
    5, TCK"nın 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    7- Sanık ... hakkında; a) TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
    müsadere
    b) TCK"nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 52/2-4, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet (2 kez)
    c) TCK"nın 170/1-c, 3713 sayılı Kanunun 5 TCK"nın 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmedilen cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ....., ..., ..., ..., ..., ..., ...,...usulüne uygun tebligata rağmen sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında müdafileri duruşmaya gelmedikleri gibi bir mazeret de bildirmediklerinden duruşmasız, sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında ise duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
    Ceza muhakemesinin zaman bakımından uygulanmasına ilişkin genel prensip, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 4. maddesinde de vurgulandığı gibi, "derhal uygulama" şeklindedir. Bu prensibe göre; usul işlemleri yürürlükteki kurallara göre icra edilir ve uygulanacak kuralın kişilerin lehinde veya aleyhinde sonuç doğurmasının bir önemi yoktur. Ayrıca; önceki kurala uygun olarak yapılan işlemler, sonradan yapılan düzenleme karşısında geçerliliğini yitirmez. Yargıtayın, Ceza Genel Kurulunun 26.12.2006 tarih, 317-319 sayılı ve 06.06.1994 tarih, 146-171 sayılı kararlarında ve Dairemizin 13.05.2013 tarih ve 2013/1-7264 sayılı kararında da görüleceği üzere, savunma ve duruşmaya katılma hakkına ilişkin konularda bile derhal uygulama prensibini istikrarlı biçimde uygulamış olduğu nazara alındığında; sanıklar müdafilerinin hükmün, hükümden sonra yürürlüğe giren 6411 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik CMK"nın 202/3. maddesi uyarınca bozulması gerektiğine ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
    1) Sanıklar ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olma, sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olma ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede;
    Avrupa kamu düzeninin temel bir özelliği olan Demokrasi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince tasarlanan ve sözleşmeyle bağdaşabilen yegane politik modeldir. Siyasi partiler ise, Anayasamızın 68/2. maddesinde de vurgulandığı gibi, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
    Siyasi partiye üye olma ve bir siyasi partinin çatısı altında siyasi faaliyetlerde bulunma örgütlenme özgürlüğü kapsamında iken, özgürlüğün topluca kullanımı bağlamında ifade özgürlüğü ile de ilişkilidir.
    Modern demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, diğer başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların açıklanan hedef ve amaçlardan daha başka olabileceği, asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “Yazar ve diğerleri” kararında da vurgulanmıştır.
    Anayasamızın 68. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 11. maddesi ile tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımı, yine Anayasamızın 14/2 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 17. maddeleri uyarınca yasaklanmıştır.
    Bir faaliyetin siyasi faaliyet-örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmesi ve Anayasa ile Sözleşmenin korumasından yararlanabilmesi için gerçekleştirilmekte olduğu bağlam ile birlikte cebir ve şiddet ile ilişkisi, kullanılan yöntem ve takip edilen amacın hukuk ve demokrasi kurallarına uygun olup olmadığı ve bir terör örgütü ile amaç veya yöntem bakımından ya da yapısal bir bağlantısının bulunup bulunmadığına bakılmalı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 17 Temmuz 2001 tarihli “Sadak ve diğerleri” kararında yaptığı ayrım da dikkate alınmalıdır.
    Dairemizin 28.12.2011 tarih 2011/10371-30790 sayılı kararında; “PKK/KONGRA-GEL terör örgütünü bir devlet sistemi gibi yapılandırmayı hedefleyip birimlerini ve üyelerini sistematik bir yapıya kavuşturmayı amaçlayan örgütün yasama meclisi KONGRA-GEL tarafından kabul edilip sistemin anayasası olarak nitelendirilen KCK (Koma Civaken Kürdistan) sözleşmesinde, KCK ile PKK"nın ideolojik, ahlaki, felsefi ve örgütsel bağlantısının açıkça vurgulandığı ve KCK yapılanması bakımından PKK"nın amaç ve stratejisinin benimsendiği” belirtildikten sonra, KCK’nın PKK ile organik bağlantısı, açıklanan amaç ve stratejisi, hiyerarşik yapısı, üye sayısı, sahip olduğu silahlı ve zorlayıcı gücü itibariyle Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden cebren ayırmaya yönelik amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli silahlı terör örgütü niteliğinde bulunduğu sonucuna varılmıştır.
    Bir kısmı bir siyasi partinin üyesi olan sanıkların, siyasi faaliyet görünümü altında gerçekleştirdikleri eylemlerinin bu ilkeler çerçevesinde ve iletişimin tespiti, teknik ve fiziki takip tutanakları, 01.02.2009 tarihinde bir kafede ele geçirilen flaş bellek içeriği ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirildiğinde salt siyasi faaliyet kapsamında görülemeyeceği anlaşıldığından, eylemlerin bir bütün halinde silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi olma suçunu oluşturacağına ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemiş ve sanıklar müdafilerinin bir siyasi partinin yetkilileri olarak yürütülen faaliyetlerin suç sayılarak cezalandırılamayacağına ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkındaki cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ..., . ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdükleri yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında silahlı örgüt üyesi olma, sanık ... hakkında silahlı örgüt üyesi olma, mala zarar verme, patlayıcı madde bulundurma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, sanık ... hakkında silahlı örgüt üyesi olma, mala zarar verme ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede;
    a) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2009 tarih ve 2009/361 esas-2009/541 karar sayılı dosyasında, başka kimselerle birlikte örgütün kırsalına gitmekte iken 26.03.2009 tarihinde yakalanması eyleminden açılan davanın silahlı örgüte yardım suçundan mahkumiyetle sonuçlandığı ve hükmün Dairemizin 08.07.2010 tarih ve 2010/7511 esas, 2010/8169 sayılı kararı ile onandığı, incelenen dosyada ise, sanık hakkında 25.03.2009 tarihinde kırsala elaman temin etme eylemi nedeniyle örgüt üyesi olma suçundan dava açıldığı anlaşılmakla; Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili dosyası getirtilip sanığa yüklenen eylemin CMK"nın 223/7 maddesi kapsamında önceden verilmiş hükümdeki fiille aynı olup olmadığı kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    b) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında Mahkemenin 2008/209 esas sayılı dosyasında silahlı örgüt adına suç işlemeden 16.12.2008 tarihli iddianame ile açılan davanın mahkumiyet ile sonuçlandığı ve Dairemizin 12.10.2012 tarih ve 2011/10373 esas ve 2012/11192 sayılı kararı ile bozulduğu, incelenen hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanığa yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek mükerrer davanın önlenmesi bakımından 16.12.2008 tarihli iddianame ile açılan davanın derdest olması halinde birleştirme yoluna gidilmesi, kesinleşmiş bir hükümle sonuçlandırılmış olması halinde ise, onaylı örneğinin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    c) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.12.2011 tarih ve 2010/338 esas 2011/540 karar sayılı dosyasında, örgütün kırsalına eleman temin etme faaliyetleri nedeniyle 08.04.2010 tarihli iddianame ile açılan davanın silahlı örgüte yardım suçundan mahkumiyetle sonuçlandığı ve hükmün Dairemizin 05.11.2012 tarih ve 2012/7347 esas, 2012/12301 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, yine sanık hakkında Mahkemenin 2008/209 sayılı esasına kayıtlı dosyasında silahlı örgüt adına suç işlemeden 16.12.2008 tarihli iddianame ile açılan davada verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizin 12.10.2012 tarihli ve 2011/10373 esas ve 2012/11192 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, incelenen hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanığa yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek, mükerrer davanın önlenmesi bakımından her iki davanın derdest olması halinde birleştirme yoluna gidilmesi, kesinleşmiş bir hükümle sonuçlandırılmış olmaları halinde ise, onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    d) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede;
    aa) Dairemiz kayıtlarına göre; sanıklar hakkında Mahkemenin 2009/170 esas sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, mala zarar verme ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından 05.11.2009 tarihli iddianame ile açılan davada verilen mahkumiyet hükümlerinin Dairemizin 21.11.2011 tarihli ve 2011/9911-2011/28820 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, incelenen hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanığa yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek, mükerrer davanın önlenmesi bakımından Mahkemenin 2009/170 esasında kayıtlı davanın derdest olması halinde birleştirme yoluna gidilmesi, kesinleşmiş bir hükümle sonuçlandırılmış olması halinde ise, onaylı örneğinin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    bb) Sanıklar hakkındaki mahkumiyet hükmüne esas alınan 2009 yılı Temmuz ayında, Koza Bulvarında, Belediye otobüsüne patlayıcı madde atmaya ilişkin eylem evrakı getirtilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    cc) Sanık ... hakkında TCK"nın 170/1-c maddesi uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne, sanığa yüklenen hangi eylemin esas alındığı ve hukuki anlamda tek bir fiille gerçekleştirilen mala zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçları bakımından TCK"nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima koşulları karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    e) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında Mahkemenin 15.03.2011 tarih ve 2009/26 esas 2011/73 karar sayılı dosyasında, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma eylemleri nedeniyle 05.03.2009 tarihli iddianame ile açılan davanın mahkumiyetle sonuçlandığı ve hükmün Dairemizin 13.05.2013 tarih ve 2013/3351 esas, 2013/7456 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, yine sanık hakkında Mahkemenin 2009/149 sayılı esasına kayıtlı dosyasında silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan 01.09.2009 tarihli iddianame ile açılan ayrı bir davanın mevcut bulunduğu, incelemeye konu hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanığa yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek, mükerrer davanın önlenmesi bakımından; her iki davanın derdest olması halinde birleştirme yoluna gidilmesi, kesinleşmiş bir hükümle sonuçlandırılmış olmaları halinde ise, onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    f) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; Mahkemenin 2012/161 esas 2012/203 karar sayılı dosyasında sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, sanık ... hakkında ise silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve mala zarar verme suçlarından 31.08.2009 tarihli iddianame ile açılan davada verilen mahkumiyet hükümlerinin Dairemizin 21.05.2013 tarihli ve 2013/3836 esas 2013/7874 sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, incelenen hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanıklara yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek, mükerrer davanın önlenmesi bakımından mahkemenin 2012/203 karar sayılı dosyasının onaylı örneğinin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    g) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2012 tarih ve 2010/35 esas 2012/302 karar sayılı dosyasında silahlı terör örgütü üyesi olma, patlayıcı madde bulundurma ve mala zarar verme suçlarından 25.01.2010 tarihli iddianame ile açılan davanın mahkumiyet hükmü ile sonuçlandığı ve dosyanın temyiz aşamasında bulunduğu, incelenen hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanığa yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek mükerrer davanın önlenmesi bakımından İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/302 karar sayılı dosyasının akibeti araştırılarak, bozmadan sonraki yargılama tarihinde derdest olması halinde birleştirme yoluna gidilmesi, kesinleşmiş olması halinde Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    h) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Dairemiz kayıtlarına göre; sanık hakkında Mahkemenin 19.04.2011 tarih ve 2010/4 esas 2011/120 karar sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, patlayıcı madde bulundurma, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından 23.12.2009 tarihli iddianame ile açılan davada verilen mahkumiyet hükümlerinin Dairemizin 29.03.2012 tarih ve 2012/1210 esas 2012/4228 sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, incelenen hükme ilişkin iddianamede gösterilen suç tarihi, sanığa yüklenen eylemler, silahlı terör örgütü üyesi olma suçunun temadi etmesi ve hukuki kesintinin iddianame ile gerçekleşeceği gözetilerek, mükerrer davanın önlenmesi bakımından mahkemenin 2011/120 karar sayılı dosyasının onaylı örneğinin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesinde zorunluluk bulunması,
    3) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede;
    Sanıkların silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilip yüklenen suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    4) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
    Hükmün gerekçesinde, sanığın iddianamede anlatılan silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtildiği halde anılan suçtan bir hüküm kurulmaması,
    5) Sanık ... hakkında patlayıcı madde bulundurma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
    Sanık müdafiinin yerinden görülmeyen sair itirazlarının reddine; ancak,
    a) Patlayıcı madde bulundurma suçuna yönelik incelemede;
    Suçun işleniş şekli de nazara alındığında; patlayıcı madde bulundurma suçunun mütemadi nitelikte olması ve temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek, eylemin işleniş şekli ve patlayıcı maddelerin niteliği dikkate alınıp alt sınırdan uzaklaşılarak TCK"nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca bir kez cezaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
    b) Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçuna yönelik temyize gelince;
    Sanığın genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilip yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    TEFHİM ŞERHİ:
    24.02.2014 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı .... huzurunda, duruşmada sanık ... .... savunmasını yapmış bulunan Av...... ile sanıklar ... ve ..."ın savunmalarını yapmış bulunan Av. ..."in yokluklarında, sanık ..."nın savunmasını yapmış bulunan Av. .... yüzüne karşı, 26.02.2014 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.

























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi