17. Hukuk Dairesi 2016/8619 E. , 2019/3944 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki asıl davada davalılar vekili ile birleşen davada davalı vekili tarafından talep edilmiş, asıl davada davalılar vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.03.2019 Çarşamba günü asıl ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalılar vekili Av. ... geldi. Birleşen davada davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı ... ile asıl davada davalılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, 16/12/2005 tarihinde davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın yaya olan davacıya çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, davacının 7 gün komada kaldığını ve 1 yıl müddetle tedavi gördüğünü, halen herhangi bir işte çalışamadığını ve %20 oranında iş gücü kaybına uğradığını, ceza yargılamasında belirlenen kusur oranını kabul etmediklerini beyanla; 20.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 2.000,00 TL tedavi gideri, 6.000,00 TL çalışamadığı sürede mahkum kaldığı kazanç, 2.000,00 TL iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, aynı olaya ilişkin olarak asıl davada talep edilen maddi tazminatlardan davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısının da sorumlu olduğunu beyanla, 3.000,00 TL işten güçten kalma zararı ile 27.000,00 TL işgücü kaybı zararı olmak üzere 30.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin hız sınırını aşmadığını, kazanın kaza yerinin ilerisinde ve gerisinde üst geçit olmasına rağmen davacının üst geçitleri kullanmadan karşı tarafa geçmeye çalışması nedeniyle meydana geldiğini, davacının hastane masraflarını karşıladığını, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dava davalısı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davacının iş göremezlik zararı talebinin kabulü ile birleşen davada hüküm altına alınacak tazminat ile tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile 30.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 16/12/2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacının tedavi giderinden kaynaklanan maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları ve paranın olay tarihindeki alım gücü dikkate alınarak taktiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 16/12/2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, davacının birleşen davadaki davasının kabulü ile asıl davada hüküm altına alınan iş göremezlik zararı ile tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile 30.000,00 TL iş göremezlik zararının 13/12/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ...."den tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, birleşen dava davalısı .... Sigorta A.Ş. vekili ile davalılar .... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminata ilişkin olarak hükmün gerekçesinde; 14.04.2015 tarihli davacının zararını 334,02 TL belirleyen hesap raporununa itibar edilmek sureti ile davalının 334,02 TL işgöremezlik zararından sorumlu olduğu belirtilmiş ancak hüküm kısmında 30.000,00 TL maddi tazminattan davalıların sorumluluğuna karar verilmiştir.
Bu haliyle mahkeme kararının gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmaktadır. Hüküm fıkrası ile gerekçe kısmı arasında uyumsuzluk bulunduğundan 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekili asıl davada davalılar sürücü ve işletenden maddi tazminat ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, birleşen davada davalı trafik sigortacısından manevi tazminatta talebinde bulunmuştur. Mahkeme hükmünde birleşen davaya ilişkin ayrı karar verilmiş ise de; manevi tazminatla ilgili hüküm fıkrasında sorumlu olan davalıların belirtilmeyerek karar verilmesi manevi tazminat yönünden infazda tereddüt yaratmıştır. Buna göre; hükmün taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddüt gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte olması gerekirken, manevi tazminat yönünden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.
3-Kabule göre de; manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre; birleşen dava davalısı ... Sigorta A.Ş. vekili ile davalılar .... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve ... vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davalısı ... Sigorta A.Ş. vekili ile davalılar ... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti .ve ... vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davalısı Axa Sigorta A.Ş. vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, birleşen dava davalısı ... Sigorta A.Ş. vekili ile davalılar ... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve ... vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl davada davalılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan birleşen davada davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen dava davalısı ...Sigorta A.Ş., davalılar ... İnşaat Taş Maden Oto ve Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. ve ..."a geri verilmesine 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.