Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3718
Karar No: 2020/1103

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3718 Esas 2020/1103 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, davalı vekilinin vekalet yetkisini kötüye kullanarak şirkete ait hisseleri kendisine devrettiğini iddia ederek hisse devir sözleşmesinin iptalini ve hisselerin kendisi adına tescil edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın zamanaşımına uğradığını öne sürerek reddetmiş, ancak istinaf mahkemesi vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası ile açılan davalarda zamanaşımının söz konusu olmadığına ve davacının hisse devrinin yapıldığı tarihten sonra şirketin işleyişinden haberdar olduğuna karar vererek dava dosyasının yeniden görülmesine hükmetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise dosya kapsamına göre yapılan pay devir işleminde bir usulsüzlük olmadığı sonucuna vararak istinaf mahkemesinin kararını onamıştır. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi ve TMK'da düzenlenen iyiniyet kuralları.
11. Hukuk Dairesi         2019/3718 E.  ,  2020/1103 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada... 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/09/2018 tarih ve 2017/666 E- 2018/612 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-esastan reddine dair... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 30/05/2019 tarih ve 2018/2488 E- 2019/722 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı, davalı ..."a... 29. Noterliği"nin 12867 yevmiye numaralı ve 11/07/2000 tarihli işlemi ile vekaletname verdiğini, davalı ..."ın vekalet yetkisini kötüye kullanmak suretiyle, kendisinin rızası dışında... 29. Noterliğinin 20/10/2000 tarihli ve 20623 yevmiye numaralı limited şirket hisse devir sözleşmesi ile dava dışı Turaç Dış Tic. Ltd. Şti"deki 30.000,00 TL"lik payının 29.250,00 TL"lik kısmını davalı ..."a devrettiğini, hisse devir sözleşmesinde “bedelini nakten ve tamamen aldım” şeklinde ibare olduğu, ancak vekalette ahzu kabz, sulh ve ibra yetkisinin verilmediğini, müvekkiline de bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, söz konusu hisse devir sözleşmesinin iptali ile devre konu hisselerin kendisi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının söz konusu pay devrinden sonra gerçekleşen ortaklar kurulu toplantılarına devirden sonraki pay durumuna karşı herhangi bir itirazda bulunmaksızın katıldığını, dolayısıyla devirden haberdar olmamasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı iddia edilen hisse devir işlem tarihinin 20/09/2000 olduğu, dava tarihinin ise 17/10/2017 olduğu, somut olayda Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde düzenlenen 10 (on) yıllık zaman aşımı süresinin dahi dolduğu ve davalı tarafın yasal süresinde verdiği cevap dilekçesinde zaman aşımı defini ileri sürdüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 23/02/2012 tarih, 2012/452 Esas- 2012/1796 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası ile açılan davalarda zamanaşımının söz konusu olmayacağı, bu nedenle mahkemece davanın bu sebeple reddedilmesinin doğru görülmediği ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, hisse devrinin yapıldığı 20/10/2000 tarihinden sonra, 03/12/2001 tarihli sermaye artışına ilişkin ortaklar kurulunun katıldığı, 10/04/2007 tarihli hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararında imzasının bulunduğu, 26/11/2008 tarihli sermaye artırımına ilişkin toplantıya katıldığı, 28/03/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, bu suretle hisse devrinden sonraki dava tarihine kadar olan süreçte şirketin işleyişinden ve aldığı kararlardan haberdar olduğu, bu durumda davacı yanın dava konusu hisse devrinden haberdar olmadığına yönelik iddiaları yerinde olmayıp, TMK"da düzenlenen iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve esasen vekaletname kapsamından da yapılan pay devir işleminde bir usulsüzlük olmadığının anlaşılmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi