23. Hukuk Dairesi 2016/8613 E. , 2020/639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki kooperatifin dağılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen ek karar ile tavzih kararına ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekilince ek karar ve tavzih kararı yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ... İlçe Merkezi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 2012, 2013 ve 2014 yılları Genel Kurul Toplantılarının yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile yapılamadığını ileri sürerek kooperatifin feshi ile tasfiyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, Bakanlık Temsilcileri ile kooperatif başkan ve yardımcılarının huzurunda davalı kooperatifin üç yıl üst üste genel kurul toplantısını yapmadığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile kooperatifin tasfiye ve feshine, 1.500,00 TL tasfiye avansının davacı vekilince yatırılmasına karar verilmiş, bilahare atanan tasfiye memurunca yapılan talep neticesinde, 23.12.2015 tarihli ek karar ile tasfiye memuru ücretinin 1.500,00 TL"den 1.800,00 TL"ye çıkarılmasına, 3.000,00 TL tasfiye avansının davacıdan tahsiline karar verilmiş, akabinde 05.01.2016 tarihli tavzih kararı ile, gerekçeli kararda hüküm altına alınan 1.500,00 TL"nin tasfiye memuru ücreti olmayıp tasfiye avansı olduğunun anlaşılması üzerine, ek karar, tasfiye avansının 1.500,00 TL"den 3.000,00 TL"ye çıkarılmasına, tasfiye memuruna 1.800,00 TL ücret takdirine, masrafın davacı tarafça karşılanması şeklinde tavzih edilmiştir.
Ek kararı ve tavzih kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatifin feshi istemine ilişkindir.
1-Davacı vekilinin 23.12.2015 tarihli ek karara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, davalı kooperatifin fesih ve tasfiyesine dair verilen asıl kararda takdir ve tayin olunan 1.500,00 TL tasfiye avansının şimdilik davacıdan tahsiline hükmedilmiş olup, hükümde yer alan “şimdilik” ibaresi nedeniyle, davacı tarafça temyiz edilmeyen bu hususun, davacı aleyhine sonuç doğurmayacağının kabulü gerekir.
Fesih ve tasfiyesine karar verilen kooperatifler bakımından, tasfiye iş ve işlemleri için gerekli masraflar ile tasfiye memuru ücretleri, ilgili kooperatifin malvarlığından karşılanması gerekli bedeller olup, ancak kooperatifin malvarlığının bulunmaması ve tasfiye talep eden kurum tarafından bu hususun bilinmesi halinde tasfiye talep eden kuruma yüklenebilecektir.
Mahkemece, bahsi geçen husus araştırılmaksızın davacı kurum aleyhine tasfiye masrafı ve tasfiye memuru ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
2-Davacı vekilinin 05.01.2016 tarihli tavzih kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden;
HMK"nın 305. maddesi " (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmünü içermektedir. Mahkemece hüküm ile hükmedilmemiş olan tasfiye masrafı ve tasfiye memuru ücretine ilişkin bedellere, tavzih yolu ile hükmedilmesi hüküm fıkrasının genişletilmesi niteliğinde olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 23.12.2015 tarihli ek karara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 05.01.2016 tarihli tavzih kararına ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile tavzih kararının, davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.