Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/333
Karar No: 2022/1120
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay 10. Daire 2021/333 Esas 2022/1120 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/333 E.  ,  2022/1120 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/333
    Karar No : 2022/1120

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : Kendi adlarına asaleten …'a velayeten … ve ..
    VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
    VEKİLLERİ : Av. Huk. Müş. …
    Av. Huk. Müş. …

    İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılar tarafından, …'ın 14/07/2005 tarihinde Hakkari Devlet Hastanesinde yapmış olduğu doğum sırasında gerekli ve yeterli tıbbi müdahalenin zamanında yapılmaması nedeniyle bebek …'ın engelli doğduğu ve olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık olarak … için 350.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, anne … için 70.000,00 TL manevi ve baba … için 70.000,00 TL manevi tazminatın olayın gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onbeşinci Dairesinin bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayla ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda …'ta meydana gelen zararın doğmasında idarenin hizmet kusurunun bulunduğunun ortaya konulamadığı ve eylem ile sonuç arasında illiyet bağı kurulamadığı gerekçesiyle davacıların maddi tazminat istemlerine yönelik olarak davanın reddine; Hakkari Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 24/07/2006 tarihli yazısında, davacı …'a hekimin 20.45'te acil sezaryen önerdiği, annenin veya refakat eden yakınının buna kendilerinin karar veremeyeceklerini ve babaya sorulmasını istediklerini beyan etmeleri ve geciken onay nedeniyle annenin saat 21.45'te ameliyata alındığının belirtildiği, ancak bu bilgiyi kanıtlayacak dava dosyasında herhangi bir bilgi veya belgenin yer almadığı; acil sezaryen ameliyatının yapılmaması durumunun sonuçları ve muhtemel komplikasyonları ile gelişebilecek risklerin davacılara anlatıldığına dair bir onam belgesinin ya da davacıların müdahaleyi reddettiğine yönelik bir belgenin de bulunmadığı, sonrasında … tarafından sezaryen ameliyatına onay verildiğinin görülmesine rağmen bunun saatinin belirtilmediği, dolayısıyla dosyadaki bilgi belgelere göre somut ve net olarak sebebi ortaya konulmaksızın sezaryen ameliyatı için beklenildiği, bu nedenlerle davacının durumu dikkate alınmak suretiyle acil yapılması gereken sezaryen ameliyatının zamanında yapılmadığı ve sağlık hizmetinin gereği gibi ifa edilmediği, zamanında tıbbi müdahalenin yapılması halinde böyle bir durumun yaşanıp yaşanmayacağını irdelenme imkânı ortadan kalktığından, mevcut belirsizlik ve şüpheden dolayı davacıların duyduğu üzüntü ve sıkıntının giderilebilmesi için davacıların manevi zararlarının karşılanması gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacıların her birine ayrı ayrı 60.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel değerlendirmeler içermediği, eksik ve hatalı olduğu, olayda hizmet kusurunun olduğu, maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği, manevi tazminat isteminin tamamının kabul edilmesi gerektiği, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davalı idare tarafından, öncelikle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca hükmedilen manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de hukuka aykırı olduğu, aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, Mahkeme kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının, maddi tazminat isteminin reddi ile manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısımlarının onanması, manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 17. maddesinin 3. fıkrası ve 38. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, Danıştay idari dava dairelerinin yalnızca ilk derece mahkemesi olarak baktıkları davalarda verdikleri yürütmenin durdurulması istemleri hakkındaki kararları itiraz yoluyla, nihai kararları ise temyiz yoluyla incelemekle görevli kılınması ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 52. maddesinin 4. fıkrasında, temyiz incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararların kesin olduğunun belirtilmesi karşısında, Dairemizce temyiz mercii sıfatıyla, yürütmenin durdurulması isteminin savunmaya kadar kabulü yolunda verilen … tarih ve E:… sayılı kararın itiraz yoluyla incelenme olanağı bulunmadığından, davacıların anılan kararın itirazen kaldırılması isteminin incelenmeksizin reddi ile 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesi uayınca davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    A) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİNE VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN REDDİNE İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın maddi tazminatın reddine ilişkin kısmı ile manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    B) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacılardan …, 14/07/2005 tarihinde doğum sancılarının başlaması üzerine Hakkari Devlet Hastanesine getirilmiş, NST (Non Stress Test- Bebeğin anne karnındaki durumunun değerlendirilmesine yarayan test) ile takipleri yapılmış, saat 20.45'te çekilen NST nonreaktif değerlendirilmiş, doktor tarafından yapılan muayenede kordon sarkması tespit edilerek 21.45'te sezaryana alınmış, 3500 gram ağırlığında, solunumu olmayan 1. dakikada apgar değeri 0 olan bebek dünyaya getirilmiştir.
    Bebek (…) entübe edilip resüsitasyon uygulanmış, 30 dakika sonra spontan solunumu gelmiş, ventilatör ihtiyacı nedeniyle Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesine sevk edilmiş, bu hastanede "asfiksi" ve "hipoksik iskemik ensefalopati" tanılarıyla yatırılmış, medikal tedavi uygulanmış, 05/08/2005 tarihinde önerilerle taburcu edilmiştir.
    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesinden alınan 31/08/2006 tarihli Sağlık Kurulu Raporunda, … hakkında Serebral Palsi (Hipoksik Doğum) tanısıyla %100 özür oranı tespit edilmiş ve özür durumunun sürekli olduğu belirtilmiştir.
    Bunun üzerine davacılar tarafından, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin son fıkrasında, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan (maddi ve manevi) zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    İdare, Anayasanın 125. maddesinde de belirtildiği üzere, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ıstırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
    Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli ve makul bir tutarı aşmaması gerekmektedir.

    İdare Mahkemesince, "...dosyadaki bilgi belgelere göre somut ve net olarak sebebi ortaya konulmaksızın sezaryen ameliyatı için beklenildiği, bu nedenlerle davacının durumu dikkate alınmak suretiyle acil yapılması gereken sezaryen ameliyatının zamanında yapılmadığı ve sağlık hizmetinin gereği gibi ifa edilmediği..." tespitine de yer verilerek davacıların duyduğu üzüntü ve sıkıntının giderilebilmesi için davacıların manevi zararlarının karşılanması gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü yolunda karar verilmişse de; olayla ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda Muhammet Kazak'ta meydana gelen zararın doğmasında idarenin hizmet kusurunun bulunduğunun ortaya konulamadığı ve eylem ile sonuç arasında illiyet bağı kurulamadığı görüldüğünden, Mahkemenin gerekçeli kararında yer alan yukarıdaki tespitin yerinde olmadığı, davacıların uğradığı manevi zararın, idarenin tıbbi kayıtları düzgün tutmaması sebebiyle davacıların maddi gerçeğe hiçbir zaman erişemeyecek olmasından ve bu durumun davacılarda sağlık hizmetinin yetersiz yürütüldüğüne dair şüphe oluşturmasından kaynaklandığı görülmektedir.
    Dolayısıyla, Muhammet Kazak'ın %100 özürlü olarak doğumu olayında davacıların uğradığı manevi zararın, manevi tatmin sağlayacak, idarenin belirtilen kusurunu ortaya koyacak makul bir tutarın ödenmesine karar verilmek suretiyle giderilmesi gerekmekte olup; olayın oluş şekli dikkate alındığında, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu görülmektedir.
    Bu durumda, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı fazla bulunduğundan, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınarak yukarıda belirtilen ölçütlere göre hükmedilecek manevi tazminat tutarı yeniden belirlenmelidir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz istemlerinin REDDİNE, davalı idarenin hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek olduğu yönündeki temyiz isteminin KABULÜNE, diğer temyiz istemlerinin REDDİNE,
    2. ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, maddi tazminat isteminin reddi ile manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısımlarının ONANMASINA oy birliğiyle, manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA oy çokluğuyla,
    3. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2022 tarihinde karar verildi.


    (X)-KARŞI OY :
    Dava konusu olaya yönelik olarak …, … ve … tarafından hazırlanan ve Mahkeme kayıtlarına 04/06/2020 tarihinde giren raporda; davacı …'ın doğumuna katılan ve davacıya yönelik tedavileri düzenleyen doktorlara kusur atfedilmediği görülmektedir.
    Bu durumda, davacılar tarafından, Hakkari Devlet Hastanesinde doğum sırasında gerekli ve zamanında tıbbi müdahale yapılmadığı ve …'ta oluşan hasarda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla açılan davanın, yukarıda anılan bilirkişi raporu doğrultusunda reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi