7. Hukuk Dairesi 2014/21487 E. , 2015/5483 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-6100 sayılı HMK’nun davanın ihbarını ve şartlarını düzenleyen 61. maddesinin ilk fıkrasında taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği, ihbarın şeklini düzenleyen 62. maddesinde ihbarın yazılı olarak yapılacağı, ihbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Davalı vekili mahkemeye sunduğu 23/10/2014 tarihli dilekçesiyle davanın alt işveren şirketlere ihbarını istemiştir. Mahkemece davalı Piramit Şirketi vekilinin davanın ihbarını talep ettiği aşama dikkate alınarak dosyanın bilirkişiden dönmesi ve ıslahın yapılmış olması ve tahkikatın bitmiş olması ayrıca davalının ihbar talebi ile birlikte ihbar masraflarını yatırmamış olması bu konuda davalı vekiline süre verilmesi halinde yargılamanın gecikmesine sebebiyet verecek olması HMK 62/2 gereğince davanın ihbarı sebebi ile yargılamanın bir başka güne bırakılamayacağının belirtilmiş olduğu gerekçesiyle ihbar talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı Piramit Şirketi bu talebini HMK’nun 61. maddesinde öngörülen sürede, tahkikat sonuçlanmadan, mahkemeye ilettiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece, süresinde verilen ihbar dilekçesinin kabulüyle davanın alt işverenlere ihbarı ile onların bildirecekleri deliller toplanıp tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu usuli işlemin yerine getirilmemiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
2-Kabul şekli bakımından da; davacı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59"uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Yasada, sözleşmenin feshi anı yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak kabul edilmiştir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Somut olayda, davalı şirket tarafından dosyaya sunulan davacının işyeri özlük dosyasında davacının 02.05.2014 tarihinde 05.05.2014-22.05.2014 arası 2013 yılına ait 14 gün ve 14.02.2014 tarihinde 31.03.2014-29.04.2014 tarihleri arası 2011-2012 yıllarına ait 24 gün yıllık izin kullanmak için dilekçe verdiği ve bu dilekçenin sağ üst kısmına "işlendi/ulaşım" şeklinde ibarenin bulunduğu görülmüştür. Davacı isticvap edilerek davacıdan bu kayıttaki imzası sorulmak suretiyle, belge içeriği ve imza aidiyeti konusunda gerekli araştırma yapıldıktan sonra davacının yıllık izin alacağının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Piramit Şirketinin diğer, davalı ... nın tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.