Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2517
Karar No: 2022/729
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2517 Esas 2022/729 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2517 E.  ,  2022/729 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2517
    Karar No : 2022/729

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) :...Kurulu Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Derneği
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 23/09/2020 tarih ve E:2018/4515, K:2020/3732 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Yükseköğretim Kurulu Genel Kurul Kararı ile yürürlüğe konulan "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar''ın 6. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler, 10 uncu madde uyarınca kurumlarınca ilişikleri kesilenler ile ÖYP araştırma görevlisi kadrolarında bulunanlar üç yıl süre geçmeden yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuramazlar, bu süre geçtikten sonra yapılacak ilk başvuruda ÖYP puanı %10 oranında düşürülür" ibaresi ve aynı maddenin 5. fıkrasında yer alan "kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ataması yapılamaz ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilemez" ibaresi ile 2013 Aralık ÖYP yerleştirme sonuçlarının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 23/09/2020 tarih ve E:2018/4515, K:2020/3732 sayılı kararıyla;
    14/11/2013 tarihli Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu kararı ile yürürlüğe giren, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 6. maddesinin 4. ve 5. fıkraları ile 20. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak
    Anayasa'nın 130/9 ve 131, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 6/a, 7/a ve 7/b ile 14/11/2013 tarihli Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu kararı ile yürürlüğe giren, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 6. maddesinin 4. ve 5. fıkraları ile 20. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
    Dava konusu Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlıklı 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "Kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ataması yapılmaz..." ibaresi yönünden;
    Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 6. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; adayların, ilan edilen ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvurularını, Yükseköğretim Kurulunun internet sitesi üzerinden beyan usulüne göre yaptıkları ve yerleştirme işleminin de ÖYP puanı esas alınarak merkezi sistemle yapıldığı,
    ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ilan koşullarını taşıyan kişilerin atanmasının tabii olduğu, beyanlarına göre üniversitelere yerleştirilen ve koşulları taşımadığı sonradan anlaşılan kişilerin atamasının yapılmamasının, ÖYP kapsamında üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaya ve akademik gereklilikleri karşılamaya yönelik olduğu,
    Bu bağlamda; kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına atamasının yapılmayacağı kuralının; adayların kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunmalarının engellenmesi, keyfiyetin ve usule aykırı atamaların önüne geçilmesi, kaynakların etkin ve yerinde kullanılması amacını taşıdığı, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı,
    Bu itibarla; Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlıklı 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan, "Kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ataması yapılmaz..." ibaresi yönünden davanın reddi gerektiği,
    Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlığını taşıyan 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "...ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez" ibaresi yönünden;
    Anayasa'nın 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı; 49. maddesinde ise, çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğunun kurala bağlandığı,
    Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın, 2547 sayılı Kanun'un 10. maddesine ve merkezi yönetim bütçe kanununun ilgili hükümlerine dayanılarak, yükseköğretim kurumlarında ÖYP kapsamında öğretim üyesi yetiştirilmesi için araştırma görevlisi kadrolarına atananlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla yürürlüğe konulduğu,
    ÖYP'nin amacının ise, artan üniversite sayısına bağlı olarak öğretim üyesi ihtiyacının artması nedeniyle Yükseköğretim Kurulunun uygun gördüğü lisansüstü eğitim-öğretim verme imkanına sahip yükseköğretim kurumlarında, öğretim üyesi ihtiyacı olan diğer yükseköğretim kurumlarının araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim yaptırılması yoluyla, öğretim üyesi yetiştirilmesinin sağlanması olduğu, bu amaca ulaşılabilmesi için dava konusu Usul ve Esaslar'ın düzenlendiği,
    Anayasa'nın 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunun belirtildiği ve Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk devletinin; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olarak tanımlandığı,

    Kanun koyucu ve idarelerin, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlı olduğu, bu ilkenin ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluştuğu,
    Elverişlilik ilkesinin, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını; gereklilik ilkesinin, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını; orantılılık ilkesinin ise, başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade ettiği,
    Bir kurala uyulmaması nedeniyle kanun koyucu veya idareler tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunmasının zorunlu olduğu,
    Başka bir anlatımla, hukuk devletinin unsurlarından olan "ölçülülük ilkesi" nedeniyle Devletin, kural ihlali nedeniyle öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir denge kurmak zorunda olduğu,
    Öte yandan, dava konusu düzenlemeden önce yürürlükte bulunan ve 26/06/2012 tarihli Yükseköğretim Genel Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'da, kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyan vererek ataması yapılmayanların yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvurmaları halinde ÖYP puanlarının 1 yıl süreyle % 10 oranında düşürüleceği düzenlemesine yer verildiği,
    Bu itibarla, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programının öngörülen amacına ulaşabilmesi için dava konusu düzenleme tesis edilmişse de, bu düzenlemede hem ilgililerin üç yıl süre geçmeden yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuramayacakları, hem de bu süre geçtikten sonra yapılacak ilk başvuruda ÖYP puanının % 10 oranında düşürüleceği yönünde getirilen yaptırımın, diğer yandan kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin bir daha ÖYP'ye başvurularının kabul edilmeyeceği yönünde getirilen yaptırımın, ulaşılmak istenen amaç karşısında orantılı bir tedbir olduğunun kabul edilemeyeceği,
    Bu durumda, dava konusu düzenlemede öngörülen yaptırımla ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin bulunmaması nedeniyle düzenlemeyi hukuk devletinin bir gereği olan ölçülülük ilkesi ile bağdaştırmaya hukuken olanak bulunmadığı, düzenlemenin eğitim- öğretim ve çalışma hakkını ihlal ettiği sonucuna ulaşıldığı,
    Bu itibarla; Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlığını taşıyan 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "...ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez" ibaresinin iptalinin gerektiği,
    "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 6. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler, 10 uncu madde uyarınca kurumlarınca ilişikleri kesilenler ile ÖYP araştırma görevlisi kadrolarında bulunanlar üç yıl süre geçmeden yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuramazlar, bu süre geçtikten sonra yapılacak ilk başvuruda ÖYP puanı %10 oranında düşürülür." ibaresi yönünden;
    Dava konusu Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlıklı 6. maddesinin 4. fıkrasının dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan halinde; "ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler, 10 uncu madde uyarınca kurumlarınca ilişikleri kesilenler ile ÖYP araştırma görevlisi kadrosunda bulunanlar üç yıl süre geçmeden yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuramazlar, bu süre geçtikten sonra yapılacak ilk başvuruda ÖYP puanı % 10 oranında düşürülür." düzenlemesi yer almakta iken; 14/05/2015 tarihli Genel Kurul Kararı ile anılan düzenlemede değişiklik yapılmak suretiyle, ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler ile kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunduğu için ataması yapılmayanların yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvurmaları halinde ÖYP puanlarının iki yıl süreyle % 20 oranında düşürüleceğinin düzenlendiği,
    Anılan 14/05/2015 tarihli Genel Kurul Kararı ile; üç yıllık sürenin iki yıla düşürüldüğü ve puanlarda yapılacak kesintinin ise; %10'dan %20'ye yükseltildiği, anılan düzenlemenin yargı kararının uygulanmasına yönelik olarak yapıldığı görüldüğünden, dava konusu kısmın hukuki denetiminin yapılması gerektiği,
    ÖYP'nin amacına ulaşabilmesi için, ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanların, göreve başladıktan sonra istifa edenler ile kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunduğu için ataması yapılmayanların, yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvurmaları halinde ÖYP puanları üç yıl süreyle % 10 oranında düşürüleceğine ilişkin dava konusu düzenlemenin tesis edildiği,
    Anayasa'nın 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunun belirtildiği ve Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk devletinin; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olarak tanımlandığı,
    Kanun koyucu ve idarelerin, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlı olduğu, bu ilkenin ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluştuğu,
    Elverişlilik ilkesinin, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını; gereklilik ilkesinin, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını; orantılılık ilkesinin ise, başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade ettiği,
    Bir kurala uyulmaması nedeniyle kanun koyucu veya idareler tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunmasının zorunlu olduğu,
    Bu itibarla, ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanların, göreve başladıktan sonra istifa edenler ile kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunduğu için ataması yapılmayanların farklı durumda olmalarına rağmen, bunlar için aynı yaptırım olan ÖYP puanlarının üç yıl süreyle % 10 oranında düşürüleceğine ilişkin dava konusu düzenlemeyle getirilen yaptırımın,
    ulaşılmak istenen amaç karşısında orantılı bir tedbir olduğunun söylenemeyeceği,
    Farklı durumda olanlara nedeniyle farklı yaptırımlar uygulanması gerekirken, hepsi aynı kategoride değerlendirilerek aynı yaptırımın uygulanmasını hukuk devletinin bir gereği olan ölçülülük ilkesi ile bağdaştırmaya hukuken olanak bulunmadığından dava konusu düzenlemenin bu kısmının iptali gerektiği,
    Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/03/2016 tarih ve YD İtiraz No:2016/100 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle,
    Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlıklı 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan; "Kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ataması yapılmaz..." ibaresi yönünden davanın reddine, Usul ve Esaslar'ın "Başvuru, değerlendirme ve atama" başlığını taşıyan 6. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "...ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez" ibaresi ile 6. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler, 10 uncu madde uyarınca kurumlarınca ilişikleri kesilenler ile ÖYP araştırma görevlisi kadrolarında bulunanlar üç yıl süre geçmeden yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuramazlar, bu süre geçtikten sonra yapılacak ilk başvuruda ÖYP puanı %10 oranında düşürülür." ibaresinin iptaline karar verilmiş, 2013 Aralık ÖYP yerleştirme sonuçlarının iptali talebi yönünden ise hüküm kurulmamıştır.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunlarıyla öğretim üyesi yetiştirme programı kapsamında açıktan atama izinleri verildiği ve söz konusu Kanunlarda ÖYP kapsamında kadrolara atanacak adayların puan türleri esas alınarak kurumlar itibarıyla merkezi olarak yerleştirilmeleri ve yükseköğretim kurumlarına sağlanacak diğer desteklere ilişkin usul ve esasların Yükseköğretim Kurulunca belirleneceğinin düzenlendiği, bu kapsamda öğretim üyesi ihtiyacı olan yükseköğretim kurumlarının araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim yaptırılması yoluyla öğretim üyesi yetiştirilmesinin planlandığı, kişilerin koşulları sağlamadığı halde programa başvurmaları veya atandıkları halde programa devam etmemelerinin sistemi kilitlediği, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını engellediği, ayrıca programın işleyişinin verimliliğini azalttığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının iptale ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın temyize konu bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu düzenlemenin kısmen iptali, kısmen reddi yolundaki Danıştay Sekizinci Dairesinin 23/09/2020 tarih ve E:2018/4515, K:2020/3732 sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 03/03/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


    GEREKÇEDE KARŞI OY
    X- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 10. maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun ilgili hükümlerine dayanılarak hazırlanan "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar"ın 1. maddesinde, bu Usul ve Esaslar'ın amacının, yükseköğretim kurumlarına ÖYP kapsamında öğretim üyesi yetiştirilmesi amacıyla araştırma görevlisi kadrolarına atananlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtildikten sonra; ÖYP kadroları, başvuru, değerlendirme ve atama, yabancı dil eğitimi ve lisansüstü eğitim-öğretim, kaynak aktarımı, ÖYP giderleri ve harcamalar konusunda ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır.
    Amacı, kapsamı ve düzenleme alanına yukarıda yer verilen dava konusu Usul ve Esaslar'ın hukuka uygun olup olmadığının, idarenin düzenleme yetkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır. Anayasa'nın 124. maddesinde yer alan "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı kanunda belirtilir." hükmü, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
    İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini yasalar çerçevesinde ve yasalara uygun olarak kullanması gereklidir. Yasanın öngördüğü düzenleme yetkisinin yine yasada belirtildiği gibi kullanılması, yasa hükmü bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
    2547 sayılı Kanun'un "Yönetmelikler" başlıklı 65. maddesinde, öğretim elemanlarının yetiştirilme esaslarının Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüş; 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Merkezi sınav" başlıklı Ek 8. maddesinde; öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı için Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak merkezi sınavda 100 puan üzerinden en az 70 puan almak ve bu sınavı müteakip yükseköğretim kurumlarınca yapılacak giriş sınavında başarılı olmanın şart olduğu belirtildikten sonra, merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması ve diğer hususlara ilişkin esas ve usûllerin Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır.

    Öte yandan, 3011 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun'la, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kamu personeline ait genel hükümlerini kapsayan yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı belirtilmiştir.
    Değinilen Kanun hükümlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesinden; davalı idarenin öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcıları (araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısının) yetiştirilmesi, atanması vb hususlarını çıkaracağı yönetmelikle düzenlemesi gerekmektedir.
    Her ne kadar, dava konusu Usul ve Esaslar'ın dayanağı olan 2547 sayılı Kanun'un "Kaynak aktarımı" başlıklı 10. maddesinde; "Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının bir önceki yıla ait bütçe geliri ile bütçe gideri farkının % 25’i her yıl şubat ayı sonuna kadar Yükseköğretim Kurulu hesabına aktarılır. Aktarılan bu tutarı, bir yandan Yükseköğretim Kurulu bütçesinin (B) işaretli cetveline öz gelir, diğer yandan (A) işaretli cetvelin mevcut veya yeni açılacak tertiplerine ödenek olarak eklemeye Yükseköğretim Kurulu yetkilidir. Sermaye ödenekleri, yılı yatırım programı ile ilişkilendirilir.
    Ödenek kaydedilen tutarlar, öncelikle yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri ile yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi, yurt içi ve yurt dışında öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirilmesi ile Yükseköğretim Kurulunun fiziki ve beşeri altyapısının güçlendirilmesi amacıyla kullanılır.
    Söz konusu hizmet ve faaliyetlere ilişkin olarak Yükseköğretim Kurulunca uygun görülen tutarlar, ilgili yükseköğretim kurumlarına tahakkuk ettirilmek suretiyle ödenir. Yurt içi ve yurt dışında öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirilmesi amacıyla yükseköğretim kurumlarına ödenen tutarlar karşılığını bir yandan ilgili yükseköğretim kurumunun (B) işaretli cetveline öz gelir, diğer yandan (A) işaretli cetveline ödenek kaydetmeye ilgili yükseköğretim kurumu yetkilidir.
    Bilimsel araştırma projeleri ile yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi amacıyla yükseköğretim kurumuna aktarılan tutarlar, ilgili yükseköğretim kurumunun bütçesine gelir kaydedilmeksizin, açılacak özel hesaplarda izlenir.
    Yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi amacıyla program yürütücüsü yükseköğretim kurumunun özel hesaplarda izlediği tutarlardan, programlardan yararlanan öğrencilere burs verilebilir. Burs tutarı, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanuna göre, lisans öğrenimi gören öğrencilere ödenmekte olan burs tutarının üç katını geçemez. Öğretim elemanlarına ise bu Kanun, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve ilgili diğer mevzuatta yer alan kısıtlamalara bağlı olmaksızın 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin on katını geçmemek üzere ek ders ücreti ödenebilir. Ayrıca, program süresi ile sınırlı olmak kaydıyla program kapsamında yapılan her türlü harcamalar özel hesaptan karşılanır.
    Bilimsel araştırma projelerinin desteklenmesi için özel hesaba aktarılan tutarların harcanması ve muhasebeleştirilmesi ile yurt içi ve yurt dışı öğretim elemanı ve öğrenci değişim programlarının desteklenmesi amacıyla özel hesaba aktarılan tutarların kullanımı, bu kapsamda yapılacak ödemeler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir. Bu kapsamda yapılan harcamalar 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre denetlenir." düzenlemesine yer verilmek suretiyle ÖYP'ye yönelik kaynağın kullanım usul ve esasları belirlenmiş ise de, maddede bu program kapsamında yapılacak atama usulünün yönetmelik dışında usul ve esaslar şeklinde düzenleneceği konusunda ayrıksı bir hükme yer verilmemiştir.
    Bu durumda; amacı, kapsamı ve düzenleme alanı göz önünde bulundurulduğunda davalı idarenin bu konudaki düzenleme yetkisini yönetmelik çıkarmak suretiyle kullanması ve bu yönetmeliği de Resmi Gazete'de yayımlaması gerekirken, usul ve esaslar şekilnde düzenleme yapmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, temyiz istemine konu Daire kararının iptale ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyoruz.



    GEREKÇEDE KARŞI OY
    XX- Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'ın dava konusu edilen 6. maddesinin 4. fıkrasında, "ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler, 10 uncu madde uyarınca kurumlarınca ilişikleri kesilenler ile ÖYP araştırma görevlisi kadrosunda bulunanlar üç yıl süre geçmeden yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvuramazlar, bu süre geçtikten sonra yapılacak ilk başvuruda ÖYP puanı % 10 oranında düşürülür." düzenlemesine; aynı maddenin 5. fıkrasında da "Kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenlerin ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına ataması yapılmaz ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Öte yandan, Usul ve Esaslar'ın 14/05/2015 tarihli Genel Kurul Kararı ile değişik 6. maddesinin 6. fıkrasında "ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler ile kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunduğu için ataması yapılmayanların yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvurmaları halinde ÖYP puanları iki yıl süreyle % 20 oranında düşürülür. ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar, göreve başladıktan sonra istifa edenler ile kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunduğu için ataması yapılmayanların yeniden ÖYP araştırma görevlisi kadrolarına başvurmaları halinde ÖYP puanları iki yıl süreyle % 20 oranında düşürülür." düzenlemesi yapılmıştır.
    Bu hükmün iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 01/10/2015 tarih ve E:2015/7248 sayılı karara davacı tarafından yapılan itiraz üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 09/03/2016 tarih ve YD İtiraz No:2016/100 sayılı kararıyla, kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunduğu için ataması yapılmayanlar ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atanmaya hak kazandığı halde göreve başlamayanlar ve göreve başladıktan sonra istifa edenler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın, farklı nitelikteki eylemler için aynı yaptırımın öngörülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Tüm bu hususların birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 6. maddenin 5. fıkrasında yer alan ve kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulunanların atamalarının yapılmayacağına ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte; aynı hükmün devamında yer alan "ve bir daha ÖYP'ye başvuruları kabul edilmez." şeklindeki süreklilik arz eden idari yaptırımın ölçülülük ilkesine aykırı olduğu açık olup, kendilerine avantaj sağlamak amacıyla yanlış beyanda bulundukları tespit edilenler yönünden makul bir dengenin sağlanması amacıyla süre şartı getirilebileceğinin de kabulü gerekmektedir.
    Aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ise, ÖYP kapsamında ataması yapılanlardan göreve başlamayanlar ile göreve başladıktan sonra istifa edenlerin belirli bir süreyle ÖYP kontenjanlarına başvurularının engellenmesi yönüyle hukuka aykırılık taşımamakla birlikte, hukuken kabul edilebilir mazereti bulunanlar açısından istisnai bir hükme yer verilmeyerek, eksik düzenleme içermesi nedeniyle hukuka aykırıdır.
    Bu nedenle, temyize konu kararın iptale ilişkin kısmının, yukarıda belirtilen gerekçeler eklenerek onanması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyorum.


    KARŞI OY
    XXX- Anayasa'nın 131. maddesinde "Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur." hükmü yer almıştır.
    2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 6. maddesinin (a) fıkrasında, Yükseköğretim Kurulunun, tüm yüksek öğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren bir kuruluş olduğu belirtilmiş; aynı Kanun'un 7. maddesinin (a) bendinde de, yükseköğretim kurumlarının 2547 sayılı Kanun'da belirlenen amaç, ilke ve hedefler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi; aynı maddenin (b) bendinde ise, yükseköğretim kurumları arasında 2547 sayılı Kanun'da belirlenen amaç, ilke ve hedefler doğrultusunda birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
    Bu kapsamda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının koordinasyonunda, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında, lisansüstü eğitim verme imkanına sahip olan yükseköğretim kurumlarında, öğretim üyesi ihtiyacı olan diğer yükseköğretim kurumlarının araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim yaptırılması yoluyla, öğretim üyesi yetiştirilmesi planlanmıştır.
    Davalı idarece verilen savunmada, üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacının planlanarak program dahilinde araştırma görevlilerinin atamalarının yapıldığı; dava konusu düzenlemelerin, ÖYP kapsamında mevcut bir kadroda istihdam edilen ve yerleştirilen araştırma görevlilerinin, tekrar tercih yapmak suretiyle başka bir üniversitenin araştırma görevlisi kadrosuna atanarak, aynı program kapsamında başka bir kadroyu işgal etmelerinin önüne geçilmesinin amaçlandığı belirtilmektedir.
    Buna göre, kadroların sebepsiz yere işgal edilmesinin önlenerek, programın işleyişi ile öğretim üyesi planlamasını aksatmamak ve kamu kaynaklarının etkin kullanılmasını sağlamak üzere, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programının amacı doğrultusunda getirildiği anlaşılan dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenle, Daire kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi