22. Hukuk Dairesi 2013/6895 E. , 2013/9734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin usulden reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, gider avansının yasada öngörülen kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeni ile davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, mahkemece 10.01.2012 ve 05.06.2012 tarihli duruşmalarda verilen kesin süreye rağmen davacının gider avansını yatırmadığı gerekçesi ile dava usulden reddedilmiştir.
Dava, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde 16.08.2011 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir.
01.10.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-g. maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı Kanun"un 448. maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” 450. maddesinde, “18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur.Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 sayılı Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girer.
Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması kuralının mülga1086 sayılı Kanun döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu şartlardır.
6100 sayılı Kanun"un 120. maddesinde belirlenen gider avansı ile 324. maddesinde belirtilen delil ikamesi için avans ayrı maddelerde düzenlenerek farklı sonuçlara bağlanmıştır. Buna göre gider avansı, delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderlerini kapsamaktadır. Öyleyse delil ikamesi avansı ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, gider avansı ve delil avansı kalemlerine ilişkin miktarlarının ayrı ayrı belirlenmesi, delilerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması gerekir.
Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi 6100 sayılı Kanun"un 324. maddesi düzenlemesi karşısında mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca delil ikamesi avansınında ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir.
Mahkemece gider avansı ile delillerin ikamesine yönelik avans ayrılmalı, gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlenmeli ve tarafa hem gider avansının hem de delil ikamesi avansının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır.
Somut olayda, mahkeme 300,00 TL gider avansı yönünden davacıya iki haftalık kesin süre verilmiştir ancak; belirlenen bu miktar içinde delil ikamesine yönelik gider olup olmadığı açıklanmamıştır. Dolayısı ile talep edilen giderin, gider avansı veya delil ikamesi avansı olup olmadığı denetlenememektedir. Zira yukarıda açıklandığı gibi gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemeyecektir. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile reddine sebep teşkil etmez. Taraf belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır. Kaldı ki, dava konusu tazminat ve alacakların bir kısmının hesaplanması teknik ve uzmanlığı gerektirmemektedir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Bu durumda mahkemenin, yukarıda açıklanan usuli işlemleri yerine getirmeden, açık olmayan ara kararla verilen kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmaması sebebiyle dava şartı noksanlığından davanın reddine karar vermesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.05.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.