22. Hukuk Dairesi 2013/6362 E. , 2013/9727 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, kabin memuru olarak çalışan sendika üyesi ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendikal nedenle feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, davacı işçinin işe iadesine ve işe başlatmama tazminatının sendikal nedene göre belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, uçucu personelin iş kanunu kapsamı dışında kaldığını, fesih tarihinde yürürlükte bir toplu iş sözleşmesi de bulunmadığını, uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülemeyeceği yönünde görev itirazı yanında, davacının iş sözleşmesinin yasadışı eyleme katılması nedeni ile 2822 sayılı Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada, 4857 sayılı yasanın 4/1-a. maddesi uyarınca deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlemesi bulunduğundan borçlar kanunu genel hükümlerinin davacı açısından uygulanması gerektiği, ayrıca hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi imzalanmış ise üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu"nun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinin görevli olacağı, oysa sunulan Toplu İş Sözleşmesinin dava tarihi itibariyle yürürlükte olmadığı, dolayısıyla iş mahkemesinin görevli olmadığı belirtilerek davanın görev yönünden reddine, görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Deniz taşıma işlerinde çalışanlar 854 sayılı Deniz İş Kanununa tabidir. Ancak hava taşıma işlerinde çalışanlar için özel bir düzenleme yapılmadığından Borçlar Kanunu genel hükümleri uygulanmaktadır. Ancak, hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 07.11.2012 tarihinden önce 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi, 07.11.2012 tarihinde ise bu tarihte yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Kanunu’nun 79. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Fesih tarihinde yürürlükte olan 2822 sayılı Kanun"un 2, daha sonra kabul edilen 5356 sayılı kanunun 33. maddelerine göre “Toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içerir”. Devam eden maddelerinde de “Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümlerinin yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam edeceği” kuralına yer verilmiştir (2822/6, 5356/36/2).
Her ne kadar davacı uçucu personel olup hava taşıma işinde çalışması nedeni ile iş kanunu kapsamında çalışan değil ise de davacının üyesi olduğu sendika ile davalı tarafından imzalanan 01.01.2009-31.12.2010 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin 27. maddesinde “Süreli fesihlerde uçucu personel dahil sendika üyesi tüm personele iş güvencesi hükümleri ile birlikte 4857 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı” belirtilmiştir. Her ne kadar sözleşmenin süresi 31.12.2010 tarihinde sonra ermiş ve fesih tarihinde imzalanmış bir Toplu İş Sözleşmesi yok ise de sözleşmenin bu hükmü, 2822 sayılı Kanun"un 6., 6356 sayılı Kanun"un 36/2. maddesi uyarınca hizmet sözleşmesi hükmü olarak devam edeceğinden, hava taşıma işinde çalışan davacı, iş sözleşmesinin feshine ilişkin iş güvencesi hükümlerinden yararlanacak ve uyuşmazlıkta iş mahkemesi görevli olacaktır. Kaldı ki davalı işveren davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinde yürürlükte olan 2822 sayılı TİSGLK.’un 45. maddesi uyarınca feshedildiğini savunmuştur. Uyuşmazlığın anılan kanun hükümleri uyarınca çözümlenmesi iş mahkemesinin görev alanı kapsamındadır. Ayrıca karar tarihinden önce davacının üyesi olduğu sendika ile işveren arasındaki 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli ve iş güvencesi ile ilgili aynı hükmü içeren Toplu İş Sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulunun 22.08.2012 tarihli kararı ile imzalanmıştır. Toplu İş Sözleşmesinin iş güvencesi ile ilgili hükmü hizmet sözleşmesi hükmü olarak devam ettiği kabul edilmese bile, dava şartı olan görev şartı hükümden önce gerçekleşmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile dava şartı nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.