Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12784
Karar No: 2019/5194
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/12784 Esas 2019/5194 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, mirasbırakanın davalıya ehliyetsiz bir şekilde taşınmazları bağışladığını iddia ederek tapu kayıtlarının iptalini ve adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak hile iddiasının da yer aldığı davada, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir. Hile (aldatma) iddiası yönünden, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının tespit edilmesi ve temlik işleminin hile ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Türk Borçlar Kanunu'nun 36/1 ve Borçlar Kanunu'nun 28/1 maddelerinde aldatmanın hukuki sonuçları açıklanmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2016/12784 E.  ,  2019/5194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ...’in 205, 396 ve 555 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde, fiil ehliyetinin bulunmadığını, davalının hileli davranışları ile temliki sağladığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, mirasbırakan babasının akli melekelerinde hiçbir sorun olmadığını, birlikte yaşadıkları ve tüm ihtiyaçları ile ilgilendiği için çekişmeli taşınmazları kendisine bağışladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 06.09.2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar ile davalının kaldığı, mirasbırakanın 205, 396, 555 parsel sayılı taşınmazlarını 17.02.2011 tarihinde davalıya bağış suretiyle temlik ettiği, 27.04.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakanın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, mirasbırakanın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetine sahip olduğu belirlenerek ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı iptal-tescil isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak davada, ehliyetsizlik iddiası yanında hile (aldatma) hukuki nedenine de dayanıldığı, mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile (aldatma) her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Hal böyle olunca, hile (aldatma) iddiası yönünden yukarıdaki ilkeler gözününde bulundurularak, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının tespit edilmesi, hak düşürücü süre içinde açıldığının anlaşılması halinde, temlik işleminin hile (aldatma) ile gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin araştırılması, daha önce dinlenen taraf tanıklarının yeniden dinlenerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi