8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16476 Karar No: 2015/1560
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/16476 Esas 2015/1560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Borçlu vekili, takip dayanağı ilamda gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilaf bulunduğundan ilam kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğinden bahisle takibin iptali istemiş, Mahkeme ise gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilaf içermediği gerekçesiyle şikayeti reddetmiştir. Ancak Daire, tapu iptali ve tescil talebi bulunduğu için ihtilaf mevcut olduğunu ve takibin iptal edilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. HUMK'un 443/4. maddesi gereği gayrimenkule ve ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, buna yönelik şikayetlerin süresiz olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin bu nedenle takibin açıklanan bu nedenle reddine karar vermesi doğru değildir. Sonuç olarak, alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilerek Mahkeme kararı HUMK'un 438. maddelerine uygun olarak onanmıştır. Kanun maddeleri olarak HUMK'un 443/4. maddesi, İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi 2014/16476 E. , 2015/1560 K.
"İçtihat Metni"
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 28.04.2014 tarih, 2014/7929 Esas, 2014/8466 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili müvekkilli aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi"ne yaptığı başvurusunda; takip dayanağı ilamda gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilaf bulunduğundan ilam kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğinden bahisle takibin iptali isteminde bulunmuş, Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin reddine bedelin iadesine karar verildiği gayrimenkulün aynına ilişkin ihtilaf içermediği, kesinleşmeden icra edilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hükmün borçlu vekilince temyizi üzerine Dairemizce; ilamda tapu iptali ve tescil olmaz ise bedelin tahsili talebi bulunduğu, bu nedenle gayrimenkul mülkiyeti hususunda ihtilaf mevcut olduğundan kesinleşmeden takibe konulamayacağından takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle hüküm bozulmuştur. 6100 sayılı HMK"na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK"nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK"nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir. Somut olayda; takip dayanağı ilamda, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili, mümkün olmaması halinde ise ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, Mahkemece bedele hükmedildiği, alacaklı vekilinin cevap dilekçesine ekli , ilamın temyizine dair dilekçesinde; tapu iptali ve tescil talebinin reddi hükmü yönünde her hangi bir temyizin bulunmadığı, hükmedilen bedel düşük olduğundan bahisle, bu kısma yönelik temyizin olduğu, ilam Mahkemesinden alınan derkenarda da ilamın yanlızca alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece, takip dayanağı ilamda tapu iptal ve tescil talebinin reddedildiği, davacının hükmü bu yönüyle kabullenerek temyiz etmediği ve bu nedenle mülkiyet hususunun kesinleştiği, yalnızca bedele ilişkin hükmün temyiz edilmesi
nedeniyle kesinleşmediği, ancak yukarıda yazılı yasal düzenleme gereğince ilamın bu bölümünün icrasına engel bir durum kalmadığı nazara alınarak, şikayetin açıklanan bu nedenle reddi yerine, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenle Dairemizce, mahkeme kararının sonuç itibarıyla doğru olması nedeniyle gerekçesi düzeltilerek onanması gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi için bozulduğu anlaşılmakla , alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.04.2014 tarih ve 2014/7929 Esas 2014/8466 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçeyle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.