22. Hukuk Dairesi 2013/7775 E. , 2013/9701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili ... ile ...nin telefon konuşmalarının dökümlerinden ikisinin de işverenine hakaret ve küfür ettiği iddiası ile 07.06.2012 günü konuşmanın diğer tarafı olan ...nin iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesi 2-b sebep gösterilerek feshedildiğini, müvekkilinin ise 10.07.2012 tarihinde ... ile aynı konuşma içeriği sebep gösterilerek, 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesi 2-b ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu öğrendiği günden başlayarak altı iş günü içinde kullanılamadığını, dolayısıyla usulsüz iş sözleşmesinin feshinin söz konusu olduğunu, tüm bu sebeplerle müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Çanakkale Emniyet Müdürlüğünce yürütülen soruşturma kapsamında davacının, ifade tutanağının 41. ve 42. sayfalarında, yaptığı telefon görüşmesi kayıtlarında, işveren sıfatına sahip Çanakkale Belediye Başkanına karşı ahlak ve iyi niyet kurallarını aşan küfürlü sözler sarfettiği çok açık ve sabittir. Bu sebebe dayalı olarak 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin II. fıkrası gereğince 19. maddenin 2. fıkrasında da belirtilen usulle iş sözleşmesini haklı sebeplerle fesih hakkı oluşmuş ve davacının iş sözleşmesi fesholunduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin, işverence geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiği kabul edilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacının, iş sözleşmesi davalı kurumun başkanı hakkında küfürlü sözler sarfetmesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2-b maddesi uyarınca feshedilmiştir. Davacı işçinin, davalı belediyede işçi olarak çalıştığı, davacı hakkında adli makamlarca yapılan soruşturma sırasında tespit edilen telefon konuşmalarına göre davacının davalı belediye başkanı hakkında küfürlü sözler sarfettiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının dosya kapsamıyla sabit olan davranışı ( yaptığı telefon konuşmalarında belediye başkanı hakkında sarfettiği sözler) 4857 sayılı İş Kanunu"nun işverene iş sözleşmesinin derhal fesih hakkını düzenleyen 25/2-b maddesinde yazılı hali oluşturduğu gibi belediye başkanının gıyabında telefonlarda yapılan konuşmalarda sarfedilen hakaretli sözler aynı zamanda işverene bağlılık ve doğrulukla da bağdaşmamaktadır. Ne var ki, işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 24. maddesinin 1-c bendinde yer alan düzenlemeye göre iş sözleşmesinin haklı sebeple feshine disiplin kurulunca karar verilmesi gerekirken bu prosedüre uyulmadığı anlaşılmaktadır. Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşik görüş ve uygulamasına göre iş sözleşmesinin disiplin kurulundan geçirilmeden feshedilmesi durumunda disiplin kurulundan karar alınmaması fesih sebebini haklı olmaktan çıkarır ise de geçerli sebep olgusunu ortadan kaldırmaz. Fesih işlemi sebep yönünden nitelik değiştirilerek geçerli olarak hüküm ve sonuçlarını meydana getirir. Mahkemece, bu yön gözetilmeden disiplin kurulunda karar alınmadan yapılan feshin geçersiz olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fırkası uyarınca hükmün bozularak ortadan kaldırılması ve Dairemizce aşağıda belirtildiği gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 06.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.