10. Ceza Dairesi 2018/1511 E. , 2019/922 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a) Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma (Sanık ... hakkında)
b) Uyuşturucu madde ticareti yapma (Diğer sanıklar hakkında)
c) İftira (Sanık ... hakkında)
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz incelemesi, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii gelmeyen sanık ... ile duruşmalı inceleme istemi bulunmayan diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ... hakkında “iftira” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanık hakkındaki tekerrüre esas alınan ilamın uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında “zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma” ve “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında, 08.12.2013, 12.01.2014, 20.01.2014, 06.02.2014 ve 01.10.2014 tarihli suçlardan dolayı 13.11.2014 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; ard arda gelen ilk 4 olaydan sonra olayları müteakip sanığın evinde arama yapılmadığı ilk ev aramasının müstakil suç olarak kabul edilen 5. olayın suç tarihi olan 01.10.2014 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, sanıkla ilgili ev aramasının geç yapılmasında sanığın bir kusurunun olmadığı ve ev arama işleminin delil toplama faaliyeti kapsamında bulunduğu gözetilerek, sanık lehine hareketle tüm eylemlerinin zincirleme suç çatısı altında gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiğinden sanık hakkında daha ağır sonuç doğuran suçu esas alınarak belirlenecek ceza üzerine TCK"nın 43. maddesi uyarınca takdir edilecek oranda artırma yapılarak zincirleme suçtan hüküm kurulması gerektiği halde, sanığın 01.10.2014 tarihinde evinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin ayrı bir suçun konusu olarak değerlendirilerek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında, 05.12.2013 ve 16.09.2014 tarihli suçlardan dolayı 13.11.2014 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; eylemlerini zincirleme olarak gerçekleştirdiğinde kuşku bulunmayan sanık hakkında, daha ağır sonuç doğuran suçu esas alınarak belirlenecek ceza üzerine TCK"nın 43. maddesi uyarınca takdir edilecek oranda artırım yapılarak zincirleme suçtan hüküm kurulması gerektiği halde, sanığın eylemlerinin müstakil suç olarak değerlendirilerek ayrı ayrı hüküm kurulması,
2- Sanığın tekerrür oluşturan mahkûmiyetlerinden daha ağır cezayı içeren Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/1180 esas ve 2013/901 karar sayılı ilamı ile verilen 10 ay hapis cezası yerine, Çamlıdere Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/16 esas ve 2010/37 karar ilamında yer alan 6080 TL adli para cezasının tekerrüre esas alınması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddeleri uyarınca tekerrür yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.