Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/3999 Esas 2015/2681 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :12.03.2014
Numarası :2010/515-2014/59

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Davada, .. poz nolu imalâtın bedelinin davalı idarece tek taraflı olarak değiştirilip düşürülerek ....nolu hakedişten haksız kesinti yapıldığı ve hakediş bedelinin eksik ödendiği iddia edilerek şimdilik 10.000,00 TL alacağın 17.10.2005 hakediş tanzim tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsili istenmiş, 20.06.2013 harç tarihli ıslah dilekçesiyle talep 251.444,00 TL arttırılarak 261.444,00 TL"ye çıkarılmış ve toplam alacağa 17.10.2005 hakediş tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi talep edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulüne, 206.278,94 TL alacağın 17.10.2005 hakediş tanzim tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece 22 nolu hakedişin düzenlendiği 17.10.2005 tarihi faize başlangıç yapılmıştır. Hakediş düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem değildir. Hakedişe bağlı alacakların ödenmesi ancak hakedişin yüklenici tarafından imzalanması, işsahibi idarece onaylanması ve tahakkuka bağlanması safhaları tamamlandıktan sonra yapıldığından ve bu safhalar için sözleşme ve eki şartnamelerde öngörülen süreler kesin vade niteliğinde olmadığından hakediş tanzim tarihi faize başlangıç yapılamaz. Yanlar arasındaki sözleşmede borcun ifa edileceği gün kesin olarak belirlenmediğinden ve dava öncesi davalı Belediye"nin ihtarla temerrüte düşürüldüğü de kanıtlanamadığından mahkemece faizin dava dilekçesinde talep edilen 10.000,00 TL alacak yönünden davanın açıldığı 05.08.2010 tarihinden, ıslah dilekçesiyle talep edilen 196.278,94 TL alacak yönünden ise ıslah harcının yatırıldığı 20.06.2013 tarihinden başlatılması gerekirken temerrüdün tayininde hataya düşülerek faizin hakediş tanzim tarihinden başlatılması doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden kararın 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın hüküm kısmının ikinci paragrafındaki "Bu miktara 17.10.2005 tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizinin uygulanmasına" cümlesinin karardan çıkartılarak yerine "alacağın 10.000,00 TL"lik kısmına 05.08.2010 dava tarihinden, 196.278,94 TL"lik kısmına da 20.06.2013 ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.