Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1085
Karar No: 2019/11769
Karar Tarihi: 03.10.2019

Hırsızlık - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/1085 Esas 2019/11769 Karar Sayılı İlamı

Özet:


17. Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/1085 E. ve 2019/11769 K. numaralı kararda, bir hırsızlık olayıyla ilgili olarak açılan davada sanıkların mahkumiyetine karar verildiği açıklanmaktadır. Ancak, sanıkların bazı temyiz nedenleri nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulduğu ancak bu hükmün hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanığın TCK'nın 53. maddesinin 1-3 fıkralarına göre cezasının infaz edileceği ifade edilmiştir.
Diğer sanıkların da hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği ve temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği belirtilmiştir. Ancak, sanıkların suç işleme teşebbüsünden mi yoksa tamamından mı sorumlu olduklarına dair kesin karar verilmediği ve dosyanın eksik kaldığı ifade edilmiştir.
Kararda ayrıca, sanık ...'un daha önce işlediği bir suç sebebiyle tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına dair karara varılamadığı ve cezasının infazı tamamlanana kadar velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olacağı belir
17. Ceza Dairesi         2019/1085 E.  ,  2019/11769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı

    Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    A)Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    B)Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Olay günü saat 20.15"te Jandarma 156 hattına ... yolu üzerinde... Köprüsü mevkinde yoldaki rögar kapaklarının çalındığının ihbar edilmesi üzerine saat 20.25 sıralarında ... Jandarma Karakol Komutanlığı görevlilerince olay yerine gidildiği,... Köprü altında bulunan tali yolda ... plakalı aracın hareket halinde olduğunun tespit edildiği, araca yapılan dur ihtarı üzerine aracın durdurularak sanıkların çalınan rögar kapakları ile yakalandıkları, sanıkların alınan savunmalarında, rögar kapaklarını araca yükleyip hareket ettikleri sırada jandarmanın geldiğini beyan ettikleri, rögar kapaklarının E 87 karayolu üzeri ... Çayı Köprüsü mevkiinden söküldüğü, sanıkların da... Köprü altında bulunan tali yolda yakalandıklarının anlaşılması karşısında; olay yeri genel krokisi, 05.06.2014 tarihli yakalama tutanağı ve sanık savunmaları doğrultusunda, tutanak tanıklarının dinlenilmek suretiyle, sanıkların çaldıkları rögar kapaklarını kendi hakimiyet alanlarına sokacak kadar olay yerinden uzaklaşıp uzaklaşmadıklarının tespiti sonucu sanıkların eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığına karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    2)Edremit 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/47 Esas sayılı dava dosyası ile mahkeme dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, yargılamanın birliği ve bütünlüğü gözetilerek dosyaların birleştirilmesi ile sonuca göre sanıklar hakkında TCK’nun 35. maddesinde tanımlanan teşebbüs hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeyerek, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    3)İddianamede sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 35. maddesinin uygulanması istenmiş olmasına rağmen, 5271 sayılı CMK’nun 216 /1. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
    4)Sanık ...’un tekerrüre esas alınan Edremit 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/114 Esas ve 2010/18 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı Yasa"nın 106/1. maddesinde tanımlanan tehdit suçuna ilişkin olduğu ve CMK"nun 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekliliği,
    5)Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi