14. Ceza Dairesi 2015/2478 E. , 2018/2399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama (iki kez), kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan (iki kez) kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, sanık hakkında kasten yaralama suçundan doğrudan verilen 2.400"er TL adli para cezalarının miktarları itibariyle kesin olmasından dolayı temyizi mümkün bulunmadığından, sanığın anılan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Oluşa uygun kabule göre; olay tarihinde sanıklarla gece boyunca eğlence mekanlarında vakit geçiren katılan mağdurelerin sabaha karşı eve gitmek istediklerinde sanıkların çorbacıya gitme bahanesiyle araçla dolaşmaya başladıkları, sanıklardan Atakan"ın tuvalet ihtiyacını gidermek istediğinden bahisle sanayi içerisinde yer alan iş yerinin önünde aracı durdurduğu, bu esnada mağdureleri de hakkında kasten yaralama (iki kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer sanık ..."le birlikte zorla işyerine soktukları, mağdure Gizem"in, kardeşi Özlem"e mesaj göndererek adresi tarif edip başlarının belada olduğunu bildirdiği, bu sırada Atakan"ın mağdure Gizem"in babası Vedat"ın telefon numarasını alıp onu arayarak kızları teslim alması için çağırdığı ve olay yerine gelen Vedat"la çıkan tartışmada polise haber verilmesini isteyen Vedat"a Atakan"ın "bizzaten polisiz" diyerek karşılık verdiği tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla, mevcut haliyle Atakan"ın birden fazla kişiyle ve zorla mağdureleri alıkoymasından dolayı eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 109/2-3b. maddeleri gereğince ve mağdur sayısınca mahkûmiyeti yerine suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanığın eylemini cinsel amaçla gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde belirlenen cezada 5237 sayılı TCK"nın 109/5. fıkrası ile arttırım yapılması,
Hakkında hapis cezasına hükmedilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5237 sayılı TCK"nın 262. maddesinin birinci cümlesinde düzenlenen kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçunun oluşması için ortada yapılması gereken bir kamu görevi bulunmalı ve fail bu görevi mevzuata aykırı biçimde üstlenip yerine getirmeye teşebbüs etmelidir. Burada kamu görevini yerine getirmeye çalışma fiilinin neticeye ulaşması, yani üstlenilen görevin tamamlanmış olması gerekmemekte ve teşebbüs aşamasında kalmakla suç tamamlanmaktadır. Bu suç bakımından failin kamu görevlisi olmaması veya üstlenmek istediği kamu görevini yapmaya yetkili ve görevli bulunmayan bir kamu görevlisi olması gerekir. Suç memuriyet sıfatını değil kamu görevini üstlenmeye (yerine getirmeye) teşebbüs edilmesi halinde oluşur. Başka bir deyişle failin kendisine memur süsü vermesi yetmemekte, ayrıca üstlenilen görevin yapılmasına kalkışılması gerekmektedir.
Somut olay değerlendirildiğinde ise sanığın, olay yerine gelen katılan ..."ın polise haber vermek istemesi üzerine kendisini zor durumdan kurtarmak için polis olduğunu söylemesi şeklindeki eyleminde üstlenilen memuriyete ait bir görevin yapılmaya kalkışılmadığı anlaşıldığından, kanuni unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.