11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/12351 Karar No: 2019/6704 Karar Tarihi: 25.09.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12351 Esas 2019/6704 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin takograf cihazına takılan sahte çipli kartları kullanarak takoğraf cihazını kullanılır halden çıkarma suçunu işlediğine karar verdi. Ancak sanığın eylemi belge niteliği taşımadığı için resmi belgede sahtecilik suçu oluşmadı. Mahkeme, eylemin kabahat niteliğinde olduğunu belirtti. Sanık müdafiinin temyiz nedenlerinin yerinde görüldüğü belirtilerek, hüküm bozuldu. Ancak eylemin gerçekleştiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar geçen süre nedeniyle yeniden yargılama yapılmamasına karar verildi. Bu nedenle sanık hakkında idari para cezası verilmesine gerek olmadığına karar verildi. Kanun maddeleri: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 31. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/12351 E. , 2019/6704 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, suçun maddi unsuru ve konusunun belge niteliğini taşıması gerekmektedir. Kanunda belge tanımlanmamış, kavramın tanımı ve açıklanması doktrin ve uygulama ile belirlenmiştir. Buna göre belgenin yazılı olması, hukuki değer ihtiva etmesi, düzenleyicisinin belli ve imzalı olması gerekir. Ayrıca, suçun oluşabilmesi için belgenin, konunun uzmanı olmayan kişileri aldatabilecek nitelikte olması ve bu konunun objektif olarak saptanması gerekmektedir. Somut olayda takograf cihazına takılan sahte çipli kartların, belge tanımına uymadığı, çipin ve takılı olduğu kartın belge niteliğini taşımadığı, bu sebeple sanığın eyleminin sahtecilik suçunu oluşturmayacağı; ancak sanığın dosya kapsamında isimleri geçen ... ve ...’e ait sürücü belgelerine takılı çip bilgilerini kopyalayarak ürettikleri çip takılı kartları kullanmak suretiyle, takoğraf cihazını kullanılır halden çıkarma fiilinin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 31. maddesinde düzenlenen kabahat niteliğinde olduğu gözetilmeden, hatalı nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 2918 sayılı Kanun"un 31. maddesinin 2. fıkrasının birinci cümlesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20. maddesinde yer alan soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 27.11.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.