15. Ceza Dairesi 2017/34313 E. , 2021/2945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı
2- TCK"nın 158/1-j-son, 62, 53, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kardeşi olan müştekiye ait Isparta ile Keçiborlu ilçesi Ardıçlı Köyü Hacıini ve Köycivarı mevkiinde bulunan 34 ve 292 parsel sayılı ait taşınmazları kiralamış gibi müşteki adına imza atarak sahte olarak düzenlediği sözleşmeyi TC Ziraat Bankasından kredi almak için yaptığı başvuru sırasında ibraz edip, 12.314-TL"lik menfaat temin ettiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1-Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin kararlara karşı aynı Kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından ve 5271 sayılı CMUK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itirazlar konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın savunmalarında kardeşi olan müştekinin kendisi adına imza atmasına rıza gösterdiği zannıyla hareket ettiğini belirtmesi, kredi kullanılan bankanın denetim yükümlülüğünün bulunması, sanığın bu denetim yükümlüğünü ortadan kaldıran bir hilesine bulunmaması, dosya kapsamına göre de sanığın suç kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeter derecede her türlü şüpheden uzak delilin de elde edilemediği anlaşılmakla; sanığın atılı suçta beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmünün tesisi,
Kabule göre de,
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k), (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının 12.314 TL, haksız menfaatin iki katının 24.628 TL olduğu dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın 1.231 gün adli para cezasıyla cezalandırılması ve takdiri indirim oranının yine gün üzerinden esas alınıp, uygulanması gerektiği halde; kurulan hükümde hapis cezası alt sınırdan uygulanarak, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, adli para cezası yönünden; temel cezanın 1.500 gün adli parası şeklinde belirlenip, TCK’nın 62/1 maddesinin uygulanması ve TCK’nın 52/2 maddesinin tatbiki sonucunda suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.