Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1122
Karar No: 2022/694
Karar Tarihi: 03.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1122 Esas 2022/694 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1122 E.  ,  2022/694 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1122
    Karar No : 2022/694

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Sanayi ve Ticaret AŞ.
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. ....
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2019/1677, K:2020/3709 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 01/03/2019 tarih ve 30701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Tütün Mamullerinin Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16., 17. ve 18. maddelerinin iptali ile 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 4. maddesinde değişiklik yapan 7151 sayılı Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 24. ve 25. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2019/1677, K:2020/3709 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule yönelik itirazları geçerli görülmeyerek ve davacı tarafından ileri sürülen Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak uyuşmazlığın esasına geçilmiş,
    Anayasa'nın 58. maddesi, 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun'un 4/B maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 1. maddesi, 3. maddesinin 1. fıkrası, 4. maddesinin 3., 4. ve 5. fıkraları, Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 1. maddesinin (c) ve (d) bendi, 2. maddesinin 1. fıkrası, 3., 4., 5., 11. ve 13. maddeleri, Sözleşme'nin 11. maddesinin uygulanmasına yönelik Kılavuz İlkelerin "Tütün Mamullerinin Paketlenmesi ve Etiketlenmesi" başlığı altındaki düzenlenen hususlar ile Sözleşmenin 13. maddesinin uygulanmasına yönelik Kılavuz İlkelerin "Tütün Reklâm, Promosyon ve Sponsorluğu" başlığı altında yer alan hususlara yer verilerek,
    Dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesinde, Yönetmeliğin amacının, insan sağlığını esas alarak, tütün mamullerinin çeşitli şekillerde tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkilerini önlemeye yönelik tedbirler çerçevesinde, sigaralar için azami zifir, nikotin ve karbon monoksit emisyon seviyeleri dâhil olmak üzere tütün mamullerinin girdi, emisyon ve raporlama yükümlülükleri ile tütün mamullerinin, birim paketi ve grupmanı üzerindeki sağlık uyarıları dâhil olmak üzere aynı şekilde tasarlanmış düz ve standart biçimde etiketlenmesini, paketlenmesini ve güvenlik özelliklerini belirlemek olduğunun; 2. maddesinde, Yönetmeliğin, tütün mamullerinin girdi, emisyon, raporlama, etiketleme, paketleme ve güvenlik özellikleri de dâhil olmak üzere tütün mamullerinin üretim şekli ve piyasaya arzına ilişkin usul ve esasları kapsadığının belirtildiği;
    "Tütün mamullerinde markanın uygulanması” başlıklı 10. maddesinde, tütün mamullerinin dış ambalajında, markanın, paket üzerindeki konumu, yönü, kapsadığı alanın ölçüsü, yazım şekli, rengi, yazı tipi, biçimi, punto büyüklüğü gibi hususların düzenlendiği; 11. maddesinde, ambalajın rengi, şekli ve içeriği ile mamul özelliklerini belirten kurallara yer verildiği; 12. maddesinde, paketler üzerinde bulunması gereken sağlık uyarılarına ilişkin genel düzenlemelerin yer aldığı; 13. maddesinde, tütün mamullerine ilişkin genel uyarılara ve bilgi mesajlarına ilişkin kurallara yer verildiği; 14. maddesinde, tütün mamulleri üzerinde bulunan birleşik sağlık uyarılarına ilişkin genel kuralların yer aldığı; 15. maddesinde, tütün mamullerinde birleşik sağlık uyarılarının düzenlenmesi ve şekline ilişkin kurallara yer verildiği; 16. maddesinde, tütün mamullerinde birleşik sağlık uyarılarının tasarımına yönelik kurallara yer verildiği; 17. maddesinde, tütün mamullerinin üstten açılan sert paketlerinde birleşik sağlık uyarılarının nasıl uygulanması gerektiğine yönelik özel kurallara yer verildiği; 18. maddesinde, birim paket ve grupmanda bulunması zorunlu olan diğer hususların düzenlendiği;
    Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 4207 sayılı Kanun’un ilgili kurallarından, tütün ürünlerinin paketlerinin üzerine, en geniş iki yüzünden her birine, bu yüzlerin alanlarının yüzde seksen beşinden az olmamak üzere, özel çerçeve içinde tütün ürünlerinin zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarılar veya mesajların konulacağı, bu uyarı yazılarının aynı şekilde, birden fazla paketi bir arada bulunduran tütün ürünleri kutuları üzerine de yazılmasının zorunlu olduğu; uyarı mesajlarının resim, şekil veya grafik biçimlerinde de olabileceği, uyarı mesajlarını taşımayan tütün ürünlerinin ithal edilemeyeceği veya satışa çıkarılamayacağı; Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ürünlerinin, markanın yazım şekli, yazı karakteri ve boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dâhil olmak üzere aynı şekilde tasarlanmış düz ve standart paket biçiminde piyasaya arz edileceği; markanın, paketin sadece bir yüzeyine ve bu yüzeyin yüzde beşini aşmayacak şekilde yazılacağı, paketlerin üzerine markanın logosu, simgesi veya sair işaretlerinin konulamayacağı; bu kuralların birden fazla paketi bir arada bulunduran tütün ürünleri kutuları için de geçerli olduğu, tütün ürünlerinin paketlerinde ve etiketlerinde, bu ürünlerin özellikleri, sağlığa etkileri, tehlikeleri veya emisyonları ile ilgili yanıltıcı ve eksik bilgi verilemeyeceği, tüketimi özendiren, teşvik eden veya tüketiciyi yanıltan ya da ürünü cazip kılan metin, isim, marka, ibare, mecaz, resim, figür, işaret veya renkler ve renk kombinasyonlarının kullanılamayacağının anlaşıldığı;
    Bu bağlamda, 4207 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca, anılan Kanun'da belirtilen uyarı yazıları, resim, şekil veya grafik mesajlarıyla, paket üzerinde yer verilen markanın yazım şekli, yazı karakteri ve boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, paket üzerinde yer verilen uyarı mesajları, diğer zorunlu yazı, ibare ve şekiller dâhil olmak üzere tek tip olarak tasarlanmış düz ve standart paketler ile ilgili hususların dava konusu Yönetmelik'le düzenlendiği;
    Tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkiler piyasası ile ilgili olarak kanuna aykırı olmayan düzenlemeler yapma yetkisine sahip olan davalı idarenin, ilgili bulunduğu sektörde, 4733 sayılı Kanun'la kendisine tanınan bu yetkiyi dava konusu Yönetmeliği çıkarmak suretiyle kullandığının anlaşıldığı;
    Tütün tüketiminin sağlık, sosyal, ekonomik ve çevresel sonuçlarının bulunduğu, tütün tüketiminin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle hastalıklara, sakatlıklara ve ölüme varan vakıalar yaşandığı, bu nedenle tütün mamullerinin yoğun tüketiminin ülkemizde ve dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu ve bu ürünler yüksek oranda nikotin içerdiğinden bağımlılık yapma potansiyeline sahip olduğu; öte yandan, tütün mamulleri paketlerindeki görsellikle, bu ürünlerin kullanımının artırılmasının amaçlandığında da kuşku bulunmadığı;
    Davalı idarenin görev ve yetkileri arasında, tütün mamullerinin tüketimini teşvik eden, tütün ürünlerini cazip hâle getiren unsurların önlenmesi de yer aldığından, dava konusu Yönetmelik'le, piyasaya arz edilecek tütün ürünleri paketlerinde düz/standart paket uygulamasına yönelik usul ve esasların belirlendiği; düz paket uygulaması ile, tütün ürünlerinin çekiciliğinin azaltılması, tütün paketlerinin reklam aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı; yine düz paket uygulaması ile, sağlık uyarılarının fark edilirliğinin ve etkinliğinin arttırılması ve yanıltıcı bilgi verilmesinin önlenmesi, kişilerin tütün mamulüne bağımlılığının azaltılması, özellikle gençlerin ilgisini çekecek şekilde renkli ve albenisi yüksek tütün ürünleri paketlerinin piyasada bulunmasının önüne geçilmesi, tütün kullanımının zararları konusunda farkındalığın artırılması, tütün paketlerinin cazibesinin ortadan kaldırılması, tütün kullanımının neden olduğu sosyal, çevresel, ekonomik ve sağlıkla ilgili zararların yaygınlık ve derinliğinin azaltılmasının hedeflendiği;
    Bu itibarla, tütün ve tütün mamulleri piyasası ile ilgili düzenlemeler yapma yetkisine sahip olan davalı idare tarafından, tütün tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbî nitelikteki her türlü zararlı etkilerle, tütün mamullerinin tüketimini teşvik eden ve tütün ürünlerini cazip hâle getiren unsurları önlemek amacıyla tesis edilen Yönetmeliğin dava konusu kurallarında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
    davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, düz paket uygulamasının, şirketlerinin ve diğer hak sahiplerinin markaları üzerindeki mülkiyet haklarını, paketler üzerindeki telif haklarını ve markalarından doğan ticari itibarlarını ortadan kaldırdığı; paket üzerindeki alanın tütün ürünleri üreticileri tarafından kullanımının tamamen sınırlanmasının, Anayasa'nın 26. maddesi ile korunan düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile doğrudan ilgili olduğu, şirketlerinin, yetişkin sigara tüketicileri ile markası ve paketi vasıtasıyla iletişim kurması hakkının bu hak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; düz paket uygulamasının Anayasa'nın 48. maddesince korunan teşebbüs işletme hürriyetine gerekçesiz bir müdahale teşkil ettiği; sigara pazarının emtialaştırılmasının ve sadece fiyat odaklı rekabete geçişin, kaçak ticareti de artıracağı çünkü markaların katma değeri olmaksızın, yasal ürünlerin kaçak ürünlerden görünüm ve değer algısı açısından daha az belirgin bir biçimde ayrıştırılabileceği; sınırlandırmaların amacı kamu sağlığı ve yararı olsa da, davalı idarenin, sınırlandırmaların söz konusu amacın gerçekleştirilmesi için elverişli olup olmadığı noktasında maddi ve bilimsel verilere dayanmadığı; 2016 hükümet verilerinin, düz paket uygulamasının başlamasından sonra yıllardır Avustralya'da sigara kullanımında istatistiksel olarak önemli bir azalma olmadığını gösterdiği gibi düz paket uygulamasının yakın zamanda uygulanmaya başlandığı İngiltere ve Fransa'dan gelen ilk verilerin analizinin de benzer şekilde düz paket uygulamasının İngiltere ve Fransa'daki tüketim üzerinde istatistiksel olarak ciddi etkiler yaratmadığını ve İngiltere'deki tüketim yaygınlığı üzerinde de istatistiksel olarak ciddi etkiler yaratmadığını gösterdiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 16/12/2020 tarih ve E:2019/1677, K:2020/3709 sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4.Kesin olarak, 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi