22. Hukuk Dairesi 2013/6611 E. , 2013/9639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 08.14.2006-15.07.2009 tarihleri arasında davalı belediyede işçi olarak çalıştığını, 15.07.2009 tarihinde iş sözleşmesinin askıya alındığını, işbaşı yaptırılmadığını, müvekkili işçinin davalı belediyeye 14.07.2010 tarihinde işbaşı yapmak istediğini belirtir dilekçe verdiğini, başkanlıkca 13.08.2010 tarihinde tebliğ olunan yazı cevabında davacının çalıştırılmayacağının belirtilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini, bu nedenlerle feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının geçici işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshedilmediğini askıda olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı belediyede mevsimlik işçi olarak çalıştığı ve davacı işçinin davalı iş yerinde çalışırken iş sözleşmesinin 15.07.2009 tarihinde feshedildiği, davanın ise 06.09.2010 tarihinde açıldığı, davanın bu nedenle bir aylık süre içinde açılmadığı, ayrıca davalı iş yerinde çalışan işçi sayısının fesih tarihi itibariyle otuzdan aşağı olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı ile davacının davayı süresinde açıp açmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanakları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve 20. maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli süreli-belirsiz süreli, tam süreli-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Dosya içeriğinden, davalı işverenlikte işçi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin askıya alındığı ve davacının işe başlama talebinde bulunduğu ancak işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesinin 14.08.2009 tarihinde davalı ... tarafından askıya alındığı, davacının 14.07.2010 tarihli dilekçesi ile işe başlatılma talebinde bulunduğu, davalı belediyenin 13.08.2010 tarihli yazısı ile davacının bu talebini kabul etmediği anlaşılmaktadır. Davacının askıda olan iş sözleşmesinin feshedildiğini öğrendiği tarih davalı belediyenin davacının işe başlatma talebini reddettiği tarih olan 13.08.2010 tarihidir. Davacı işe iade davasını 06.09.2010 tarihinde açtığından dava kanuni 1 aylık sürede açılmıştır. Davalı belediyede fesih tarihinde çalışan işçi sayısının 30 işçiden az olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak davacının bağlı bulunduğu sendikanın davalı ... ile yaptığı ve davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 28. maddesine göre işyerinde işçi sayısına bakılmaksızın 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine ilişkin hükümleriden yararlanacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle davacının iş güvencesinden yararlanacağı kabul edilerek işin esasına yönelik inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.