Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte, dayanak çek, hamiline düzenlenmiş olup, keşide tarihindeki paraf imzası da inkar edilmediğinden 30.9.2007 tarihinde yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiği görülmüştür. Çek arkasının incelenmesinde cirantanın .... olduğu, onun cirosuyla takip ilk alacaklısı ... geçtiği görülmüştür. ...... çekin karşılığı olmadığından keşidecisine iade ettiğini, bu nedenle ciro silsilesinde yer alsa dahi, borçtan sorumlu olamayacağını zira çek arkasındaki cironun muhatap bankaya ibraz için atıldığını ileri sürerek itiraz etmiştir. İcra mahkemesince çek arka yüzü incelenerek itiraz reddedilmiş ise de 11.2.2008 tarihli haciz tutanağında alacaklı vekilinin açıkça "kaldı ki benim müvekkilime çek, ....geçmiştir." şeklinde kabulü karşısında borçlu ididasının, alacaklı vekili açıklamasıyla örtüştüğü nazara alınarak dayanak çekteki borçtan bu durumda muteriz borçlunun sorumlu olamayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.