Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının genel haciz yolu ile başlatıtığı takibe karşı, borçlunun İİK.nun 62. maddesi koşullarında icra dairesine yaptığı itirazla anılan kanunun 66. maddesi gereğince icra takibi durmuştur. Alacaklının itirazın iptali için, Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu dava sonucunda 4.7.2006 tarihinde itirazın iptali kısmen kabul edilerek 41.61,64 YTL üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, anılan miktar üzerinden takibin devamına karar verildiği görülmüştür.Alacaklının, bu kararı icra müdürlüğüne ibraz ile ilamda yazılı bedel üzerinden takibine devam etmesi, genel haciz yolu ile yapılan takibin olağan sonucu olmasına rağmen, itirazın  iptali kararı gereğince takip yolu değiştirilerek (kararda yer alan ücreti vekalet ve masraflar haricinde) icra emri tebliğ usulsüz olduğuna dair mahkemece icra emrinin iptaline ve vekil yerine asile yapılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar vermesi yerinde ise de, ancak 41.613,67 YTL için takip kesinleştiğinden alacaklının haciz istemesi doğru olup, icra müdürlüğünce uygulanan haczin de iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.