3. Ceza Dairesi 2019/11344 E. , 2019/14705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Mahalli mahkemece, kasten öldürme suçuna teşebbüsten açılan davada sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda verilen kasten yaralama suçundan sanığın TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba dair hükmünün, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2015 tarihli ve 2014/72918 sayılı tebliğnamesinde, temyiz eden kısmına sadece "sanık müdafii" yazılarak görüş bildirildiği, "o yer Cumhuriyet savcısının" temyiz talebi yönünden görüş bildirilmediği, Dairemizce sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri incelenerek hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Dairemizin 28.10.2015 tarihli ve 2015/4196 Esas, 2015/30175 Karar sayılı onama kararının CGK"nin 11.12.2018 tarihli ve 2016/3-196 Esas, 2018/631 Karar sayılı kararı ile kaldırılması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.04.2019 tarihli ek tebliğname düzenlenmesi üzerine yapılan incelemede;
Sanık ile mağdurun arkadaş olup aralarında herhangi bir husumet bulunmadığı, olay günü saat 24.00 sıralarında köy meydanında 3-4 saat kadar birlikte alkol aldıkları, birara mağdur ile sanığın tam olarak belirlenemeyen bir nedenle tartışmaya başladıkları, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanığın bıçak ile mağduru burun üstünden, göğüs bölgesinden, sırtından ve sağ dirsek bölgesinden olmak üzere dört yerinden bıçakladığı, adli rapordaki bulgulara göre toraksa ve batına nafiz, karaciğer ve diyafragmadaki yaralanma ile sol plevral ve perikardiyal sıvı oluşturması nedeniyle hayati tehlike geçirmesine neden olduğu olayda;
1) Mağdur hakkında düzenlenen ... Devlet Hastanesinin 18.11.2012 tarihli geçici raporunda "burun üstünde 1cm eninde açık yara, sol kot kavsinin üst kısmında toraksa nafiz olmayan 1,5 cm kesi, sağ dirsekte 1cm kesi, sol skapula (kürek kemiği) orta hizasında 1cm kesi" olduğunun belirtildiği, ancak... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 03.01.2013 tarihli raporunda ise her bir yaralanmanın ayrı ayrı ve birlikte yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olup olmadığı hususunda belirlemede bulunulmadığı anlaşılmakla, mağdura ait tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafilerinin Adli Tıp Kurumu’na gönderilip, mağdurdaki her bir yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı, darbenin kalbe nüfuz edip etmediği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin rapor aldırıldıktan sonra, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) TCK"nin 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken sanığın kastının yoğunluğuna, mağdurda oluşan yaralanmaların birden fazla olması nedeniyle meydana gelen zararın ağırlığına göre, TCK"nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi de gözetilerek hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) TCK"nin 86/1, 3-e maddelerinden tayin edilen 1 yıl 15 ay hapis cezasından TCK"nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırıldığında 2 yıl 30 ay hapis cezasına hükmedilip, TCK"nin 87/1-d-son maddesi uyarınca sanığın cezasının 5 yıldan az olamayacağı gözetilip sanığın 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
c) Oluşa ve dosya kapsamına göre sanık hakkında alt sınırdan veya alt sınırdan makul bir ölçüde ayrılması suretiyle haksız tahrik hükmünün uygulanması yerine (2/3) oranında indirim yapılması,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.