Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7043
Karar No: 2019/5574
Karar Tarihi: 19.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7043 Esas 2019/5574 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kişinin önalım hakkını kullanarak aldığı taşınmazın kaydının iptal edilmesi ve davacı adına tescil edilmesi talebiyle açılan davada, mahkeme davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, davanın öncelikle davacının mülkiyet durumunun tespiti ile devam edeceğini ve birlikte dava açılması veya muvafakat sağlanamaması durumunda murise ait tereke görevli mahkemede temsilci atanması gerektiğini vurguladı. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin yanlış olduğu belirtildi ve hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi
- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı)
14. Hukuk Dairesi         2016/7043 E.  ,  2019/5574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.08.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının babasının hissedarı olduğu 77 parsel sayılı taşınmazda babasının ölümü ile davacı ve kardeşlerinin hak sahibi olduğunu, dava konusu taşınmazda 21 hissedarın hisselerini farklı zamanlarda davalıya sattıklarını belirterek, şufa hakkını kullanarak 77 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalının ilk hissesini satın aldığı tarihte davacının babasının sağ olduğunu, dava açma hakkının murise ait olduğunu, şufa şartları oluşsa dahi miras ortaklığına dahil olan mirasçıların birlikte dava açabileceklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olayda; mahkemece dava konusu taşınmazın güncel tapu kayıtları getirtildikten sonra davacının mülkiyet durumunun tespit edilmesi, davacı paylı malik ise davaya devam olunarak işin esası hakkında bir karar verilmesi, davacı iştirak halinde malik ise murise ait mirasçılık belgesi getirtilerek, davacıya diğer mirasçıların muvafakatini sağlaması veya miras ortaklığına temsilci tayin etmesi için süre verilmesi gerekirken; açıklanan hususlar gözardı edilerek bir mirasçının tek başına şufa hakkına dayalı bahse konu davayı açamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi