16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5706 Karar No: 2019/503 Karar Tarihi: 04.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5706 Esas 2019/503 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanık ve müdafilerinin temyiz başvurusunu esastan reddetti. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun olarak yapıldı ve deliller hukuka uygun olarak elde edildi. Sanığın Vakıf Bank'tan aldığı maaşının bir kısmını Bank Asya'daki hesabına aktarıp kredi kartı ve faturaları ödemekten ibaret rutin hesap hareketleri örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemez. Eylemler doğru olarak nitelendirildi ve kanunda öngörülen suç tipine uydu. Hüküm ONAYLANDI. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/5706 E. , 2019/503 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine ve sanığın Vakıf Banktan aldığı maaşının bir kısmını Bank Asya"daki hesabına aktarıp kredi kartı ve faturaları ödemekten ibaret rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.