1. Hukuk Dairesi 2016/7239 E. , 2019/5175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davacı ... yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.10.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ...geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile müşterek banka hesabından çekilen paralar bakımından alacak, olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 339 ada 2010 parsel sayılı taşınmazı mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 22.07.2010 tarihinde ölünceye kadar bakma şartıyla ikinci eşi olan davalıya temlik ettiğini, ayrıca banka hesabını 30.11.2012 tarihinde davalıyla müşterek hale getirdiğini, 1991 yılında kendilerini terk eden ve mallarını düşük bedellerle satmaya başlayan mirasbırakanın kötü hayat tarzı ve savurganlığı nedeniyle kısıtlanmasını istediklerini ancak reddedildiğini, mirasbırakanın bu nedenle kendilerinden mal kaçırdığını ileri sürerek dava konusu 339 ada 2010 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, müşterek hesaptan davalı tarafından çekilen paralardan miras paylarına isabet eden miktarın faiziyle birlikte ödenmesini, olmadığı taktirde mirasbırakanın terekesinin tespiti ile tenkisini istemişler; davacılardan ...30.10.2014 tarihli dilekçe ile davasından feragat etmiş; davacı vekili aşamalarda, davalının mirasbırakanla ortak hesaptan çektiği paranın toplam 418.729 TL, davacı ...’nın payına isabet eden miktarın ise 104.682 TL olduğunu beyan ederek harcı ikmal etmiş; 22.12.2015 tarihli duruşmada isteğin öncelikle tapu iptal tescil ve alacak, olmadığı taktirde tenkis olduğunu beyan etmiştir.
Davalı, mirasbırakanın zilyetliğinde başkaca taşınmazlar, bir adet araç ve ortak hesapta parası bulunduğunu, çeşitli rahatsızlıklarla mücadele eden mirasbırakana baktığını, taşınmaz temlikinin muvazaalı olmadığını, 2012 yılında mirasbırakanın hastanede kaldığı dönemde paraya ihtiyaç olduğunu ve kendisinin bankadan çekememesi üzerine mirasbırakanın müşterek hesaba geçtiğini, mirasbırakanın zilyet olduğu dava dışı 2772 parsel sayılı taşınmaz üzerine tek katlı bir ev yaptırdığını ve masrafını banka hesabından karşıladığını, 2014 yılında mirasbırakanın isteği ile hesaptan 9.000 TL çekip mirasbırakana getirdiğini, birtakım borçların ödendiğini, mirasbırakanın hastaneye kaldırılmasından sonra bu hesaptan 131.000 TL çektiğini, müşterek hesaptaki bakiye 100.035 TL’de mirasbırakanın payına düşen kısımdan bütün mirasçıların paylarını aldıklarını, müşterek hesaba geçiş işlemiyle ilgili olarak koşulları var ise tenkis istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davacı ... yönünden dava konusu taşınmazın davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle iptal tescile, müşterek hesaptaki paranın da mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı tarafından çekildiği gerekçesiyle alacak isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1939 doğumlu mirasbırakan ...’ın 30.07.2014 tarihinde ölümü üzerine, 2000 yılında evlendiği davalı eşi... ve bu eşten olma dava dışı oğlu ... ile ilk eşten olma davacı çocukları ... ve...’nın mirasçı kaldıkları, dava konusu 339 ada 2010 parsel sayılı taşınmazın tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken 22.07.2010 tarihinde ölünceye kadar bakma şartıyla davalı eşi ...’e temlik ettiği, mirasbırakanın 04.07.2005 tarihinde 500.000 TL üzerinden adına açtırdığı banka hesabını 30.11.2012 tarihinde 459.000 TL üzerinden davalıyla müşterek teselsüllü hesaba çevirdiği, söz konusu hesaptaki paranın tamamını mirasbırakan ve davalının ayrı ayrı çekme yetkisi bulunup hesaptan mirasbırakana ve davalıya aylık belirli miktarlarda ödemeler yapıldığı, yine bu hesaptan 08.05.2014 tarihinde davalıya 228.000 TL’nin ödenip davalı adına ayrı bir vadeli hesaba yatırıldığı, yine davalıya 05.05.2014 tarihinde 9.140 TL, 12.06.2014 tarihinde 31.000 TL, 30.10.2014 tarihinde hesap kapatılırken 50.919,76 TL ödendiğinin dekontlardan anlaşıldığı, 04.07.2014 tarihinde iki kez 50.000 TL’nin hesaptan çekildiğinin ekstreden anlaşılmakla birlikte ödeme dekontunun bulunmadığı, ayrıca mirasbırakanın ölümünden sonra hesapta kalan paradan 24.10.2014 tarihinde davacıların her birine 12.729,93 TL, davalı ve dava dışı oğlu Bakican’a toplam 25.459,86 TL ödendiği görülmektedir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davacı ...’ın tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan tapu iptali ve tescil hükmünün ONANMASINA, (oy birliği ile)
Davalının bankadan çekilen paralarla ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 169/1. (818 Sayılı BK 148/1) maddesinde, “Müteselsil alacaklılık, borçlunun, alacaklılardan her birine borcun tamamını isteme hakkını tanıdığı veya kanunun belirlediği durumlarda doğar. Yine aynı maddenin 3. fıkrasında, Aksi kararlaştırılmadıkça veya alacaklılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, alacaklılardan her birinin edim üzerindeki hakları eşittir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, birden fazla kimsenin bankada açtırdıkları ortak hesabın sözleşmeye dayanan müteselsil alacaklılık tipini oluşturduğu, her bir hesap sahibinin banka nezdindeki tutarın tamamı üzerinde bağımsız şekilde tasarruf yetkisi bulunduğu, aksi iddia ve ispat edilmediği sürece hesaptaki payların eşit olduğu da kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; mirasbırakanın 2005 yılında kendisi adına açtırdığı banka hesabına 500.000 TL para yatırdığı ve bu hesabı 30.11.2012 tarihinde 459.000 TL üzerinden davalıyla müşterek teselsüllü hesaba çevirdiği, bu hesapta davalının tek başına hareket ve tasarruf etme hakkı bulunup hesap üzerinde mirasbırakanla eşit hakka sahip olduğu, buna istinaden davalı tarafından müteaddit defalar ortak hesaptan para çekildiği, her ne kadar davalı tarafından 08.05.2014 tarihinde 228.000 TL çekilmiş ise de bu paranın ortak hesapta davalının payına isabet eden para olduğu, bunun dışında çekilen paraların ise mirasbırakanın sağlığında çekilmiş olup bizzat bir kısım davacı tanığının mirasbırakanın 75 gün hastanede yattığını ifade etmesi karşısında, mirasbırakan hayatta iken çekilen bu paraların mirasbırakanın hastalığı ve ortak giderler için harcanmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu ve bu para bakımından tenkis hükümlerinin uygulanamayacağı da açıktır.
Hal böyle olunca, müşterek banka hesabından çekilen paralar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.10.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil ile müşterek banka hesabından çekilen paralar bakımından alacak, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Murisin ölünceye kadar bakım akdiyle davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olduğunun kabulü ile tapu iptal ve tescile karar verilmesi doğru olduğu gibi davalının 08.05.2014 tarihinde hesaptan çektiği 228.000 TL dışındaki paralar için yapılan bozma gerekçelerine katılıyoruz.
Ancak muris, 04.07.2005 tarihinde 500.000 TL üzerinden adına açtırdığı banka hesabını 30.11.2012 tarihinde 459.000 TL üzerinden davalıyla müşterek teselsüllü hesaba çevirmiştir. Müşterek hesaptaki paylar aksi ispat edilip kanıtlanmadıkça yarı yarıya olmak üzere hak sahiplerine aittir. Dosya içeriğinden tespit edildiği üzere muris hesabının yarı payını saklı payı zedelemek kastıyla davalıya bağışlamıştır. Bu konuda mahkemece tenkis incelemesi yapılmak üzere hüküm bozulmalıdır.