Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8532
Karar No: 2021/10713
Karar Tarihi: 30.09.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8532 Esas 2021/10713 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/8532 E.  ,  2021/10713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki 6292 sayılı Yasa"nın 7. maddesine dayanan tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince kabulü ile davanın reddine ilişkin kararın ve bu kararın kesin olduğundan bahisle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin olarak verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 6292 sayılı Yasa"nın 7. maddesine dayanan tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
         İlk derece mahkemesince davanın  kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu  Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin hükmü temyiz etmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 28/01/2019 tarihli ek kararı ile kararın kesin nitelikte olduğundan bahisle davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar vermiş, ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay HGK’nın 2004/7-754 Esas, 2005/36 Karar sayılı 09.02.2005 tarihli kararında da belirtildiği gibi kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için birden fazla ek dava açılması mümkündür. Bunun tek şartı her davada fazla hakkın saklı tutulmuş olmasıdır.
    Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez.
    Bölge Adliye Mahkemesince, fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak belirsiz alacak olarak talep edilen 1.000,00 TL tazminat alacağının reddine karar verilmiş olup, temyize konu dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 28.01.2019 tarihli ek karar kaldırıldıktan sonra davacı vekilinin asıl hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; Antalya İli, ... Köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi"nce açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2"lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın ... ve ... ... adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulması sonucu oluşan payı davacı kooperatifin kadastro mahkemesinde davalı olduğu, ve mahkemenin vereceği leh veya aleyhteki hükmü kabul ederek 13.10.1992 tarihinde satın almak suretiyle edindiği, kayıt kapsamındaki alanın 229 parsel olarak, makilik vasfı ile Hazine adına 9.298.589 m² yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak, Antalya Kadastro Mahkemesi"ne 06.12.1982 tarihinde açılıp, 2004/1 Esas sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m²"den 22.201.202 m²"ye çıkarılarak tescilin dayanağının yolsuz olması ve taşınmazların bulunduğu sahanın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin devlet ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra TMK"nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    TMK"nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devlet sorumlu ise de; somut olayda Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi"nin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın Hazine adına kesinleştiği, bu nedenle tapu memurunun kusurundan bahsedilemeyeceği, eski tapu maliklerinin kök tapunun miktarından daha fazla yer aldıkları anlaşıldığından tazminat davasının ve yapılan araştırma sonucunda dava konusu yerin 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olmayıp, 6831 sayılı Yasa"nın 1/j bendi uyarınca makilik saha olarak davalı ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığı gözetilerek, 6292 sayılı Kanun"un 7. maddesi uyarınca iade edilecek taşınmazda bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi