22. Hukuk Dairesi 2013/4982 E. , 2013/8650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı firmada mağaza yöneticisi olarak 01.02.2003 tarihinde işe başladığını, 25.08.2010 tarihine kadar fasılasız ve aralıksız çalıştığını, davalı firmanın haksız ve gerekçesiz olarak davacının işine son verdiğini, haftanın altı günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, haftada 2-3 gün 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, dini bayramlarda bir gün izin kullandığını, ulusal ve resmi bayramlarda izin kullanmadığını ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve ödenmeyen ücret alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, dosya içeriğine göre davacının mağaza müdürü olarak çalıştığı işyerinde müdür yardımcısı unvanı ile başka bir personelin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bir davalı tanığı işyerinde vardiya usulü çalışıldığını, bir davacı tanığı da genel tatil günlerinde mağaza müdürü ile müdür yardımcısının nöbetleşe çalıştıklarını açıklamışlardır. Mahkemece, işyerinde vardiya usulü çalışma yapılıp yapılmadığı, vardiya usulü çalışma varsa davacı ile yardımcısının nöbetleşe çalışıp çalışmadıkları açıklığa kavuşturulmamıştır. Haftaiçi günlük çalışma süresi içinde mağaza müdürü ile müdür yardımcısının nöbetleşe çalışıp çalışmadıkları kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, gerekirse fazla çalışma alacağı yeniden hesaplanmalıdır.
Öte yandan, fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Kabule göre de, davacının işyerinde üst düzey yönetici olması ve çalışma biçimi dikkate alındığında, % 50 oranından aşağı olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekmektedir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.